s
Yazı: Mert Gökalp / Fotoğraflar: Mert Gökalp – Recep Şen
Yaz tatilini Karadeniz’de geçiren turistlerin plajlardaki şamatasının hemen yanında, kendini gizlemeyi pek iyi başaran denizatları bir buluşma gerçekleştirdi.
Sayıları on binleri bulan, en irisi yetişkin bir insanın işaret parmağını geçmeyecek büyüklükteki denizatları, binlerce yıldır devam ettirdikleri ritüeli tekrarlamak için derinlerden kıyılara akın etti. Sahildeki denizatı popülasyonu o kadar fazlaydı ki, geçen haziranda metrekareye ortalama elli adet birey düşmekteydi.
Dalış arkadaşımla birlikte, üzerimizden yüzen turistlerin hemen üç metre altındaki bu muazzam olaya tanık olabilmek için su altında saatler geçirdik. Deniz zeminine dikkatlice baktığımızda, dalga hareketleriyle usulca salınan algler’in her dalında bir denizatı seçiliyordu.
Aralarında iri bir tanesiyse zemindeki bir ahşabın çatlağına kuyruğunu dolamış hareketsizce duruyordu. Kesesi oldukça iri olan bu erkek denizatının fotoğraflarını incelediğimizde, mucizevi şekilde siluetleri beliren denizatı yavrularına rastladık. Bu erkek birey, muhtemelen doğum sancısı çekmekteydi ve pek yakında doğuracaktı.
Erkek denizatları, gezegende erkek hamileliği sergileyen tek canlı. Dişilerin ve erkeklerin birbiriyle kesişebilen kendilerine ait farklı bölgeleri bulunur. Üreme döneminde daha büyük bir alana sahip dişi, erkek denizatının bölgesine gelerek eşiyle buluşur. Buluşma esnasında denizatı çifti zeminden bir miktar yükselir, erkek dişinin etrafında turlar atarken gövde renkleri değişmeye başlar, yüzleri birbirine bakacak şekilde kuyruklar birbirine kenetlenir ve genellikle bir objenin çevresinde dönüşler başlar.
Çiftleşme ritüeli günde birkaç kez olacak şekilde üreme boyunca yinelenir. Çiftleşme dansı esnasında, dişinin yumurtaları erkek denizatının kesesine transfer edilir. Kuluçka süresi altı hafta kadar sürebilir. Doğum sonrası görevi sona eren erkek, bebek denizatlarıyla ilgilenmez ve saatler içerisinde tekrar üremeye dönebilir.
Yeni doğan ve boyları bir milimetreyi geçmeyen bebekler, keseden fırladıkları andan itibaren kendi başlarına kalır ve aileleri gibi zemine yerleşmeden önce planktonlarla beraber orta su tabakasındaki akıntılarda gezinir. Yalnızca binde biri erişkinliğe ulaşır ve aileleri gibi çiftleşmek için kıyılara gelebilir.