Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, siyasi istikrarın ve reformların önemine değinerek başkanlık sistemine geçilmesi durumunda Türkiye’yi kimsenin durduramayacağını söyledi.
Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi tarafından düzenlenen İslami Muhasebe ve Finans Konferansına katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dünya ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini söyledi. Şimşek, Türkiye’de yargı ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda reform yapılması gerektiğini belirterek, “Siyasi istikrar çok önemli, eğer bir an evvel başkanlık sistemini getirebilirsek Türkiye’yi kimse tutamaz” dedi.
HKÜ’de düzenlenen İslami Muhasebe ve Finans Konferansına Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, HKÜ Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Haluk Kalyoncu, HKÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, protokol üyeleri, Türkiye’nin ve Dünya’nın etkili muhasebe ve finansman akademisyenlerini, muhasebe ve denetim şirketlerini, bürokratları, muhasebecileri ve öğrenciler katıldı.
“Dünyanın bütün şoklarının merkezindeyiz”
Türkiye ekonomisi son dönemlerde yaşanan bütün şoklara karşı büyük bir direnç gösterdiğini belirten Şimşek, “Dünyanın bütün şoklarının merkezindeyiz. Terörün en azılı grupları PKK, YPG ve DAEŞ hepsi bizim bölgemizde bulunmaktadır. Ayrıca göçmen sorununun da merkezindeyiz. Dünyada ülkeleri arasında en fazla göçmeni Türkiye ağırlıyor. 15 Temmuz hain darbe girişimi ve bütün şoklara rağmen Türkiye ekonomisi büyük bir direnç gösterdi. Türkiye ekonomisi inanılmaz bir direnç gösteriyor böyle zor şartlarda bile yoluna devam ediyor. Avrupa ile arayı kapattığımız en hızlı dönem bu dönemdir. Son yıllarda ekonomide yavaşlama var. Birçok yapısal sorunumuz var. Eğitimde kalite sorunu var eğitimde kaliteyi artırmalıyız. Yargıyı sadece ihanet şebekelerinden temizlemek yetmiyor. Performansa dayalı bir sistem getirmeliyiz. 7 bölgede istinaf mahkemeleri kurduk. Siyasi istikrar ve reform önemlidir. Bir an evvel başkanlık sistemine geçelim reformları uygulayalım Türkiye’yi kimse tutamaz” dedi.
“Terör nedeniyle turizm zarar gördü”
Son dönemlerde ülkemizde yaşanan terör olaylarının turizm sektörünü de vurduğuna dikkat çeken Şimşek, “Sadece turizmin terör nedeniyle yaşadığı kayıp büyümeyi 1.2 seviyesinde aşağı çekti. 6.8 milyon vatandaşımıza iş bulduk. İşsizlik yükseliyor. Nüfusumuzu daha nitelikli hale getirmeliyiz. Dünyanın ihtiyaç duyduğu gençleri yetiştirmemiz lazım. Eğer reformlar yaparsak Türkiye tekrar yüzde 5 büyümeyi yakalar. Biz bu kadar felakete rağmen çok önemli reformlar yaptık” ifadelerini kullandı.
Türkiye’yi İslami finans anlamında önemli bir merkez haline getireceğiz”
İslami finansın yeni bir alan olduğuna dikkat çeken Mehmet Şimşek, “G-20 dönem başkanlığı yaptığımızda bu konuyu dünya gündemine taşıdık. Bu konu artık uluslararası toplantılarda temel ana konulardan birisi haline geldi. Bu alanda yapılacak çok çalışma var. Bu alanın gelişebilmesi için önce İslami finansın büyümesi lazım. Biz hükumet olarak bu alanda büyük hedefleri olan bir ülkeyiz. Güçlü destek veriyoruz o nedenle iddialı hedeflerimiz var. Türkiye’yi İslami finans anlamında önemli bir merkez haline getirmek istiyoruz. Akademik düzeyde yapılan çalışmalar bu sektörün gelişmesi için son derece önemlidir” şeklinde konuştu.
“Dünya ekonomisinin yıllık büyüme oranı yüzde 3”
Dünya ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğine işaret eden Şimşek, “Küresel büyüme uzun vadeli ortalamaların altında. Şu anda dünya ekonomisi yüzde 3 civarında yıllık büyüyor. Küresel ekonominin bu kadar yavaşlamasının ve dünya ticaretinde ciddi bir yavaşlama var. 1960 ile 2015 yılı arasında dünya ekonomisi yüzde 6’nın üzerinde arttı. Küreselleşmeye karşı bir başkaldırı var. İngiltere’nin Avrupa’dan çıkışı bunu ima ediyordu. Küresel boyutta müzakeresi yapılan serbest ticaret anlaşması şimdilik rafa kaldırılmış bir durumda. Son dönemlerde küreselleşmeye yönelik kaygılar var. Küreselleşme ile göç önemli bir sorun. Dünya ekonomisi olağanüstü bir dönemden geçiyor. Böyle bir dönemde dünya olağanüstü düşük bir faiz dönemi yaşıyor. Genel anlamda dünya jeopolitik gerginlikler, terör ve birçok sebeplerden dolayı dünya apayrı bir konjonktürden geçiyor. Küresel ekonomi ilginç bir dönemden geçiyor. Dünyada siyasi bir belirsizlik var. Amerika’da seçimler var. Yakın zamanda İtalya, Almanya ve Fransa’da seçimler var. Aşırı sağ zemin kazanıyor. Merkez zemin kaybediyor. Dünya nüfusu yaşlanıyor. Böyle bir dünyanın İslami finansa hoşgörüye ve birlikte yaşama kültürüne ihtiyacı var. Aslında İslam’ın temellerinden bir tanesi adalettir, paylaşımdır. Bu büyük resimde İslam dünyası en perişan tabloyu oluşturuyor. Bu bölgelerin daha çok demokrasiye ve hak ve özgürlüğe ihtiyacı var. Bizim ülke olarak yakın coğrafyadaki olaylara yaklaşımımız bu çerçevede. Etnik mezhep eksenli yeni yeni küçük devletler yerine refah ve barış havzası oluşturulmalıdır” diye konuştu.