betist ankara escort izmir escort bayan Bahçeşehir Escort bonus veren Betoffice Mebbis Giriş tipobet betkom 1win jojobet casibom
Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

HKÜ’den iklim değişikliğine karşı duyarlılık

Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ)

Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) ve Gaziantep İTÜ Mezunları Derneği işbirliği ile hayata geçirilen AB projesi kapsamında çevre kirliliğinin azaltılması ve iklim değişikliğiyle ilgili öğrencilere seminer düzenledi.
AB ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğu – IVÇevre Hibe Programı sunularak, Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB) tarafından kabul edilen ve sözleşmesi imzalanan “İklim Değişikliği İçin Sivil Diyalog Projesi” (CivilDialogueForClimateChange Project) kapsamında, HKÜ’de öğrencilere seminer düzenlendi. HKÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Arayıcı ve HKÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şafak Hengirmen Tercan tarafındankonu ile ilgili sunumlar yapılarak, proje açıklandı.
İklim değişikliği nedir?
Yrd. Doç. Dr. Şafak Hengirmen Tercan iklim değişikliğini, “İnsani endüstriyel, tarımsal ve enerji tüketimi gibi faaliyetlerinin sonucu olarak atmosferdeki miktarı ve yoğunluğu artan sera gazlarının neden olduğu küresel ısınma iklim değişikliğini oluşturuyor. Bu iklim değişikleri kuraklık, çölleşme, yağışlardaki dengesizlik ve sapmalar, su baskınları, tayfun, fırtına, hortum gibi meteorolojik olaylarda artışlar gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Küresel iklim değişikliğinin temel nedenleri, nüfus artışı ve buna bağlı enerji tüketimi, toprak kullanımı, uluslararası ticaret ve ulaşım gibi diğer insan aktivitelerindeki artış ile sanayinin gelişmesidir. İklim değişikliğinin asıl nedeni küresel ısınmadır. Bunun sebebi ise atmosferdeki sera gazlarının artmasıdır’’ şeklinde açıkladı.
İklim değişikliğine karşı önlemler neden önemli?
Tercan, “Bilim insanları, sera gazı emisyonları artmaya devam ederse, küresel ısınmanın geri döndürülemez hale geleceği ve eşiğin aşılacağı konusunda uyarıyor. O eşik sanayi öncesi seviyelerin üzerinde 2 derecelik bir sıcaklık artışı olarak tahmin edilmekte ve mevcut emisyon düzeylerine bakıldığında yaklaşık 5 derece bir artış beklenmektedir. Bu rakam, çok fazla bir artış gibi gözükmeyebilir, fakat bugünün dünyası ve son buzul çağı arasındaki sıcaklık farkı 5 derecenin üzerindeydi. Bu yüzden sıcaklıkta görünüşteki küçük değişiklikler Dünya için büyük farklar anlamına gelebilir” şeklinde konuştu.
Türkiye’de durum ve yapılan çalışmalar
Dekan Prof. Dr. Yusuf Arayıcı Türkiye’de yapılan çalışmalar hakkında ise “Ülke genelinde çok yakın bir zamana kadar iklim değişikliği konusunda çok çekingen bir pozisyon izledik. ‘BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ ve yürürlükten çıkan Kyoto Protokolünü 12’şer yıllık gecikmelerle imzalayan Türkiye’nin BM’ye sunduğu taahhüt 2030 yılı itibariyle referans senaryoya göre sera gazı salım artış miktarını yüzde 21 azaltmak. Türkiye, eğer çekingenliğini atarsa, iklim değişikliğiyle mücadelede öncü ülkelerden birisi olma imkanına sahip. Bu tür çalışmalar devam ederken ülke genelinde çeşitli çalışmalarla iklim değişiklikleri engellenmeye çalışılıyor. Çöpten enerji, çamurdan enerji, metro, tramvay ve CNG otobüslerle toplu taşıma projeleri ve en önemli projelerin başında gelen güneş enerji santralleri kullanımının yaygınlaşması ülke geneli iklim değişikliğine karşı yapılan önemli çalışmalardandır” dedi.
Türkiye’nin ilk karbon sıfır üniversitesi
Dekan Arayıcı, HKÜ’nün de yapılan gelişmelere seyirci kalmadığını çeşitli projelerin yanında,iki adet güneş enerji santraline sahip olduğunu belirterek, “Ülkemiz çapında sıfır emisyon konusunda çeşitli çalışmalar devam ediyor. Bu anlamda öncü üniversite olan ve Türkiye’nin ilk karbon sıfır üniversitesi Hasan Kalyoncu Üniversitesi,enerjisinin yüzde 100’ünü güneş enerji santrallerinden karşılıyor. Çatı üstü ve arazi üzerine kurulan iki ayrı güneş enerji santraliyle enerji ihtiyacının tamamını Güneş’ten elde ederek, bir çok kuruma örnek oluyor. Çatı üstüne kurulan 196kWp güce sahip güneş enerji santraliyle yıllık 255 bin kWh üretim yapan HKÜ, bununla beraber de yıllık 153 ton CO2 azaltımı sağlıyor. Arazi üzerine kurulan 870kWp güce sahip diğer güneş enerji santraliyle ise yıllık 1 milyon 650 bin kWh üretim yapıyor ve bir yılda bin ton CO2 azaltımına katkıda bulunuyor” diye konuştu.