*Büyükşehir deprem birimi kurmalı
*Deprem fay hattına en yakın bölge OSB
*Gaziantep’in en büyük projesi Deprem Master Planı
Uyarılarda bulunan Çeliktürk, “2016 yılından beri bu şehirde Deprem Master planı diyoruz. Bir an önce depreme karşı önlem alalım, yol haritamızı çizelim. Büyükşehir Belediyesi deprem birimi kurmalı” dedi. Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi eski başkanı Özgür Girişken ise, İncilipınar, Değirmiçem, Emek’e kadar olan hattın bostan alanları olduğunu belirterek, Gaziantep’in risk içinde olduğunu söyledi.
ÇELİKTÜRK: YOL HARİTAMIZI ÇİZELİM
Depremin bir doğa olayı olduğunu, buna alışmamız gerektiğini söyleyen Çeliktürk, İzmir depreminin beklendiğini, aynı şekilde Gaziantep’te de enerji sıkışmasından dolayı bir depremin beklendiğini söyledi. Çeliktürk, “Bunu hep konuşuyoruz, yer bilimciler bölgede enerji sıkışmasının olduğunu söylüyor. O nedenle bu bölgede de bir deprem olacak. Biz tabi 2016 yılından beri bu şehirde deprem master planı diyoruz. Bunun için bir an önce depreme karşı önlem alalım, yol haritamızı çizelim, herkes ne yapacağını bilsin, halkı bilinçlendirelim maksadıyla bu işin üzerinde duruyoruz” dedi.
ARTIK TAM ZAMANI
Büyükşehir belediyesi ile protokolde yaptıklarını dile getiren Çeliktürk, “Belediye şu an TÜBİTAK’tan bununla ilgili maddi kaynakta buldu. Artık tam zamanı, artık bunu yapmamız lazım, bu sözde kalmamalı. Bu şehirde yaşıyorsak bu şehri seviyorsak bütün kurumlarla beraber, meslek odaları biraraya gelip bu master planıyla ilgili çalışmaları bir an önce başlamamız lazım. Master planı uzun soluklu bir proje. Master planını yaptığımız zaman Gaziantep kurtuluyor diye bir şey yok. Zaten o planı uygulamamız bizim 10-15 sene sürecek. O yüzden bunun planını yapalım, planını yaptıktan sonra zaten 10-15 yıl sürecek bir uygulama ancak bir an önce depreme karşı önlemlerimizi almaya başlayalım” diye konuştu.
ORGANİZE’DE CİDDİ BİR RİSK VAR
Gaziantep’in mühendislik hizmeti almamış binaların çoğunlukta olduğu çarpık yapılaşmış bir şehir olduğunu belirten Çeliktürk olayı bir depremde organize sanayi bölgesine dikkat çekti. Çeliktürk, ”Organize sanayimizle devamlı övünüyoruz ama milyarlarca liralık yatırımlar depreme dayanıklı binaların altında mı o konuda bir bilgimiz yok. Deprem fay hattına en yakın bölgemiz Organize Sanayi Bölgesi. Orada şiddet bakımından ciddi bir risk var. Onun dışında da Gaziantep’te 99’dan önce imal edilmiş yapıların birçoğu şuanda riskli durumda. Güçlendirmek gerekse güçlendirmek lazım, yıkmamız lazımsa bunları yıkıp dönüştürmemiz lazım. Yani yolumuz çok uzun.
GAZİANTEP’İN EN BÜYÜK DÖNÜŞÜM PROJESİ
Çeliktürk, belediyenin depremle ilgili bir birim açması gerektiğini de ifade ederek, “Büyükşehir Belediyesi kendi bünyesinde kesinlikle bir deprem birimi açmalı. Deprem öncesi ne yapılması lazım, deprem sırasında ve deprem sonrası neler yapılması gerektiğiyle ilgili içinde uzmanlarında olduğu bir bölüm oluşturması lazım. Bu konu da kesilikle sözde kalmamalı. Büyükşehir, Valilikle birlikte bunu yapacak, bizlerde yol göstereceğiz. Deprem master planı Gaziantep’in en büyük projesi en büyük dönüşüm projesi bunu bir an önce başlatmak lazım” şeklinde konuştu.
GİRİŞKEN: RİSK BÜYÜK
Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi eski başkanı Özgür Girişken, İzmir’de depremde yerle bir olan 9 katlı Rıza Bey Apartmanı’nın sulak bir bostana inşa edildiğini belirtirken, Gaziantep’te de buna benzer yanlışların yapıldığını söyledi. İncilipınar, Değirmiçem, Emek’e kadar olan hattın bostan alanları olduğunu hatırlatan Girişken, “Jansen buraları bostan alanı olarak koruyun demesine rağmen buralar yapılaştı. 70’lerde 80’lerde yapılan hatalar bir yana, henüz birkaç yıl önce dere yatağındaki bostanlığa koskoca devlet hastanesi yapıldı. Bırakın eski yerleri, yeni yapılan yerlerde bile müteahhit. temelde yalıtım yapmamaya çalışıyor. Bütün bunları düşündüğünüzde aslında Gaziantep’te çok büyük bir risk var” dedi.
JANSEN BURALARI İMARA AÇMAYI BİLMİYOR MUYDU?
İncilipınar, Değirmiçem, Sarıgüllük , İbrahimli’nin bir bölümü, Emek’e kadar olan Alleben hattının, verimli topraklar ve buraların bostan olduğunu söyleyen Girişken, ”Jansen planlarında buraları bostan olarak koruyun diyor, yani korunmasını öneriyor. Çünkü su açısından zengin yerler. Ancak korunmuyor. Jansen bostan olarak burası korunsun demiş, burayı imar alanı ilan etmeyi bilmiyor muydu? Ama buna uyulmamış 60-70’lerde göçlerle birlikte bozulmaya başlamış. İzmir’deki depremde de gördük. Bostan alanı üzerine yapılan apartmanlar yerle bir oldu. Bütün bunları düşündüğünüzde aslında Gaziantep’te çok büyük bir risk var. Bu bahsettiğimiz bölgelerde yapılan binaların temel yalıtımı filanda yok. Yani buralar zemin suyuna karşı doğru düzgün önlem alınmış yerler değil”
BİNANIN TEMELLERİNİ SUYA KARŞI KORUMAK ZORUNDASINIZ
Bırakın eski yerleri, yeni yapılan yerlerde bile müteahhidin temelde yalıtım yapmamaya çalıştığını anlatan Girişken şunları söyledi:” Adam yalıtım yapmamak için elinden geleni yapıyor, bin dereden su getiriyor. Onun maliyetini zaten göz önünde bulundurmuyorsan bu işi hiç yapma. Başından binanın temellerini suya karşı korumak zorundasın. Hala bunlarla uğraşıyoruz. Şehrimizde belediye izin vermiş, yapı denetim firması ise temelde yalıtım yok onaylamam demiş. Müteahhit burada zemin suyu yok zaten siz neye göre yalıtım istiyorsunuz, hangi yasada yönetmelikte var diyormuş. Binaların su yalıtımı diye yönetmelik var, orada zemin suyu olsun olmasın her halükârda temellerini binanın suya karşı yalıtmak korumak zorundasınız diyor. Zemin suyuna karşı bohçalama, yalıtım yapılması lazımki binanın temelleri, altı suya karşı korunsun, içindeki beton paslanmasın, beton özelliğini yitirmesin. İşte İzmir’de bunlar yapılmadığı için o binaların hepsi çöktü.”
ZEMİNDE SU OLMASA BİLE TEMELDE YALITIM YAPILMALI
Belediyelerin temelde yalıtım konusuna titizlikle dikkat etmesi, artık bu temel konuları tartışmamamız gerektiğini, iyi bir denetimle bunun yapılabileceğini söyleyen Girişken, “Belediyeler hala bunu doğru düzgün denetlemiyor. Bu çok önemli bir konu. Zaten Gaziantep’in çok yerinde eski bostan alanlarında, sulak yerlerde yapı yapılmışken, zeminde su olmasa bile yağmur suyuna karşı önlem alınması gerekirken, yapının temelleri, betonarmesinin korunması için hala bu tür konularla uğraşıyoruz. Bunun çok ciddiyetle denetlenmesi, çevre şehircilik il müdürlüğünün uyarısıyla belediyelerin titizlikle bu süreci takip etmesi gerekiyor. Belediyedeki arkadaşlar bilmiyor olabilirler. Ama hem kuzeyimizden, hem batımızdan yıkıcı faylar geçerken Gaziantep’in bundan etkilenmemesi mümkün değil. Yeni yapılarda temel meselelere dikkat etmemiz gerekiyor, hala bunun pazarlığını yapan insanlar var” diye konuştu.