30 Ağustos 1922 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen, tarihte eşine az rastlanır bir bağımsızlık mücadelesiyle Genç Türkiye Cumhuriyetinin tohumlarının atıldığı bu zafer; Türk Ulusuna, bağımsız, çağdaş ve saygın bir devlet olmanın da yolunu açmıştır.
Büyük Önder’in bizlere sunmuş olduğu Cumhuriyet’e ve onun ilkelerine sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu son günlerde yaşadığımız olaylar bir kez daha göstermiştir. Ülkemizde yaşanan bu olaylar göz önüne alındığında, 30 Ağustos Zaferinin yıldönümünde, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yeniden düşünmeli ve değerlendirme yapmalıdır. Büyük Önder’in, öngördüğü çağdaş bir ülke olmak için, Cumhuriyet’in bizlere sağladığı demokrasi kültürünü yaşam biçimi olarak benimsemeli, hukuk devleti, Laiklik, parlamenter sistem, insan hakları ve demokratikleşme alanlarındaki eksikliklerimizi hızla gidermeliyiz. Bu konudaki başarımız, aydınlık yarınların kurulabilmesi ve yurttaşlarımıza yaşanacak bir ülke olanaklarının sunulabilmesinin de yolunu açacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerimle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bize armağan eden İstiklâl mücadelemizin bütün kahramanlarını, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi, minnet ve şükranla anıyor, vatandaşlarımızın ve şanlı ordumuzun tüm mensuplarının, 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyorum.