Fransız Danıştayı Haşema Yasağını Kaldırdı

s Fransız Danıştayı, ülkede bir aydır devam eden plajlarda ‘haşema’ adı verilen tesettür mayoların giyilmesi tartışmasına son noktayı koydu. Danıştay, Villeneuve-Loubet kentinde belediye tarafından alınan yasaklama kararını askıya aldı. Sembolik bir önem taşıyan ve “kamusal özgürlükler” ile “kamu düzeni için yasaklamayı” savunan tarafları karşı karşıya getiren davada İnsan Hakları Ligi İslamafobi karşıtı Kollektif ile birlikte […]

Fransız Danıştayı Haşema Yasağını Kaldırdı

s

Fransız Danıştayı, ülkede bir aydır devam eden plajlarda ‘haşema’ adı verilen tesettür mayoların giyilmesi tartışmasına son noktayı koydu. Danıştay, Villeneuve-Loubet kentinde belediye tarafından alınan yasaklama kararını askıya aldı. Sembolik bir önem taşıyan ve “kamusal özgürlükler” ile “kamu düzeni için yasaklamayı” savunan tarafları karşı karşıya getiren davada İnsan Hakları Ligi İslamafobi karşıtı Kollektif ile birlikte hareket etti. Dava, kamusal özgürlüklerin sınırlanmasına karşı çıkanların zaferiyle sonuçlandı.

Fransa’da Marseille ve Nice kentlerinde yaşanan “burkini” polemiğinin ardından İnsan Hakları Ligi ile İslamafobi’ye Karşı Kolektif, Nice ve Marsilya belediyelerine bağlı 30 kadar yerleşim biriminde alınan “plajlarda haşema yasağı” kararını mahkemeye götürdü. İdari mahkeme belediye başkanlarına onay verince dava en üst idari mahkeme olan Danıştay’a taşındı.

Danıştay, önceki gün tarafları dinledikten sonra, Villeneuve-Loubet kentinde meydana gelen olayda kamu düzenini bozan yeterli elemana rastlanmadığını, “kararın kamusal özgürlükleri sınırladığı” hükmünü verdi.

Bir başka deyişle Danıştay, “Barışçıl olmak ve kamu düzenini bozmamak şartıyla plajlarda haşema (burkini) giyilebileceğine karar verdi. Danıştay, “Belediyeler yalnızca kamu düzenin bozulması riski karşısında böyle bir yasaklama kararı alabilirler. Ama bu olayda bu riskin oluştuğunu gösteren hukuki unsurlar tespit edilmemiştir” ifadesinin kullanarak açıkça belediyelerin hukuki yetki sınırlarını çizdi.

Danıştay’ın kararı 30 kadar küçük yerleşim biriminde alınan yasak kararı için de bir içtihat niteliği taşıyacak.

İnsan Hakları Ligi’nin avukatı Patrice Spinozi, kararın hemen ardından yaptığı açıklamada, “Bu olayda kamu düzenini bozan bir durum yoktu. Bundan böyle belediye başkanları böyle bir yasaklama getirdikleri zaman, bu tezlerini ispatlayan deliller ortaya koymalılar” diye konuştu.

PS kararı kutladı

Yüksek İdari Mahkeme’nin kararı tartışmaya yasal bir nokta koyuyor. Ancak karar hukuki tartışmaları şimdilik noktalasa da, 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de hızıyla, politik alanda tartışma daha uzun süre devam edeceğe benziyor.

Fransız toplumu bir aya yakın süredir, Marsilya’da bir havuzda haşemalı havuz partisi vermek isteyen bir Müslüman kadın derneğinin girişimiyle patlak veren polemiği tartışıyor. Sağ ve aşırı sağ polemiği kendi boyutunun da ötesinde alevlendirerek bu konuyu cumhurbaşkanlığı seçiminin bir malzemesi yapmak istiyor. Zira, iktidardaki Sosyalist Parti ise ikiye bölünmüş durumda.

Sosyalist Parti (PS) Sözcüsü Razi Hamadi, “Rahatlatan bir karar oldu. Danıştay hukuk devleti kurallarını hatırlatan bir karar verdi. Bu kötü bir polemikti. Tartışma yerine insanları karşı karşıya getiren bir polemik yaratıldı. Danıştay’ın kararına hızla uyulmalı. Laikliğin nasıl uygulanacağına belediye başkanları karar veremez” dedi.

Ancak PS’li Başbakan Manuel Valls başta olmak üzere partinin ağır topları yasaktan yana görüş belirtirken, kendi kabinesinde görev alan kadın bakanlar Najat Vallud Belkacem ve Marisol Tourain yasağa karşı pozisyon aldılar.

Merkez sağın cumhurbaşkanı aday adaylarından eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise, karardan önce, yasağı desteklerken, burkini yasağını yasayla düzenleyeceklerini, hatta kamu kurumlarında ve üniversitelerde de türban yasağı getirilmesini tartışmaya açacaklarını açıkladı.

Exit mobile version