‘GAZİANTEPLİ GAZETECİLER SERBEST BIRAKILSIN’

CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ, “Tek amaçları kamuoyunu bilgilendirmek, halkı aydınlatmak olan Gaziantep’teki basına yönelik baskıların son halkası olan bu gözaltı ve tutuklamaları şiddetle kınıyorum. Bir an önce bu yanlıştan dönülerek gazetecilerimizin serbest bırakılarak, gazetecilerin düşüncelerini özgürce yazabildikleri bir iklim oluşturulmalıdır” dedi. CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ, “Tek amaçları kamuoyunu bilgilendirmek, halkı aydınlatmak olan Gaziantep’teki […]

'GAZİANTEPLİ GAZETECİLER SERBEST BIRAKILSIN'

CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ, “Tek amaçları kamuoyunu bilgilendirmek, halkı aydınlatmak olan Gaziantep’teki basına yönelik baskıların son halkası olan bu gözaltı ve tutuklamaları şiddetle kınıyorum. Bir an önce bu yanlıştan dönülerek gazetecilerimizin serbest bırakılarak, gazetecilerin düşüncelerini özgürce yazabildikleri bir iklim oluşturulmalıdır” dedi.

Gökdağ’ın konuya ilişkin açıklaması şöyle: “15 Temmuz darbe girişimi yurttaşların yoğun çabasıyla püskürtülürken, bunu bir fırsat bilen iktidar, gerçeklerin ortaya çıkmasında büyük rolü olan basın yayın organları ve gazetecilerin üzerinde oluşturduğu baskılara her geçen gün bir yenisini eklemektedir. Gaziantep’te tek amaçları halka gerçekleri ulaştırmak olan 4 gazeteci gözaltına alınmış, 3 gazeteci savcılığa sevk edilmiş, Murat Güreş ile Furkan Gökşen isimli gazeteciler ise tutuklanmıştır. Temel hak ve özgürlüklerin kullanımında yaşanan sorunlar OHAL ile iyice artmış, Türkiye nefes alamaz bir noktaya sürüklenmiştir. Gazetecileri tutuklu, basın organları suskun bir ülkenin deyim yerindeyse soluk alabilmesi olanaksızdır. Gerçekleri yazan gazetecilerin bir biri ardına tutuklanması demokrasimiz açısından telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. Demokrasilerde çok seslilik ve ifade özgürlüğü esastır. Basını özgür olmayan bir ülkede, demokrasinin yaşam bulması, temel hak ve özgürlüklerin gelişmesi mümkün değildir. Unutulmamalıdır ki 15 Temmuz darbesinin başarılı olamamasının bir etkeni de basının kararlı tutumu ve demokrasiden yana aldığı tavırdır. Bu nedenledir ki basına yönelik her türlü baskı ve sindirme çabasına toplumun her kesiminin karşı durması gerekir. İktidar bir an önce basın özgürlüğüne saygı göstermeli, gazeteciler ve basın kuruluşları üzerindeki baskıya son vermelidir. Hele hele düşünceleri ve yazdıkları nedeniyle gazetecilerin tutuklanması Türkiye’yi uluslararası dünyada bir hukuk devletinden çok kabile devleti konumuna düşürmektedir. Öyle ki, 2017 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre 180 ülke arasında maalesef ülkemiz 155. Sıraya gerilemiştir. Türkiye geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “gazetecilik yapmanın zor olduğu ülkeler” kategorisinde yer almıştır. Bu baskılar hem ulusal basın, hem de yerel basın düzeyinde yaşanmaktadır. Türkiye’nin biran önce bu ayıptan kurtulması kaçınılmazdır. Tek amaçları kamuoyunu bilgilendirmek, halkı aydınlatmak olan Gaziantep’teki basına yönelik baskıların son halkası olan bu gözaltı ve tutuklamaları şiddetle kınıyorum. Bir an önce bu yanlıştan dönülerek gazetecilerimizin serbest bırakılarak, gazetecilerin düşüncelerini özgürce yazabildikleri bir iklim oluşturulmalıdır.”

Exit mobile version