Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gaziantep’te inme ile hastaneye giden şahıs, 20 dakikada tedavi edildi.

Gaziantep’te Hastanesi’ne inme vakası ile gelen şahsın tıkanan damarı başarılı bir müdahale ile yeniden açılarak, hasta sağlığına kavuşturuldu. Nöroloji Yoğun Bakım ve İnme Merkezi Direktör Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yusuf İnanç 42 yaşındaki hastayı gerçekleştirdiği başarılı müdahale sonucu sağlığına kavuşturdu.

Gaziantep’te Hastanesi’ne inme vakası

Gaziantep’te Hastanesi’ne inme vakası ile gelen şahsın tıkanan damarı başarılı bir müdahale ile yeniden açılarak, hasta sağlığına kavuşturuldu. Nöroloji Yoğun Bakım ve İnme Merkezi Direktör Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yusuf İnanç 42 yaşındaki hastayı gerçekleştirdiği başarılı müdahale sonucu sağlığına kavuşturdu.

 

Dünyada ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan inme hastalığı ile ilgili başarılı müdahalelerin yapıldığı GAÜN Hastanesi M.Ali Topçuoğlu Nöroloji Yoğun Bakım ve İnme Merkezi’nin başarılı hekimleri yine bir hastaya umut oldu. İslahiye’den Gaziantep’e ambulans ile sevk edilen Müslüm Günay (42) adlı hastanın tıkanan damarı başarılı bir girişimsel müdahale ile açıldı ve hasta yeniden eski sağlığına kavuşturuldu.

 

“Hasta eski sağlığına kavuştu”

 

Ekip olarak büyük bir gayret ve özenle hastaya müdahale ettiklerine dikkat çeken Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf İNANÇ, “Müslüm Bey İslahiye’den bize ani bilinç bulanıklığı, sağ kol ve bacakta güçsüzlük şikayetleriyle geldi. Hastamıza önce damardan pıhtı eritici ilaç verdik fakat fayda etmedi. Fayda etmeyince hastayı nöroanjiyo ünitesine aldık, anjiyoda ise pıhtıyı mekanik olarak çıkardık. Hastanın bilinci anjiyoya alınırken bulanıktı. Hastaya hem anjiyo yaptık hem damardan ilaç tedavisi uyguladık hem de pıhtı çekici cihazımızı (nörotrombektomi) kullandık. Toplam 20 dakikada pıhtıyı çıkarmayı başardık. Pıhtı çıkar çıkmaz hasta kolunu bacağını oynatmaya başladı. Ve bilinci yerine geldi. Bir gün yoğun bakımda kaldı daha sonra serviste yattı. Şu an ise hastamızı taburcu ettik. Normal yaşamına döndü. Eski sağlığına kavuştu” ifadelerine yer verdi.

 

“Türkiye’de önde gelen ilk iki merkezden biriyiz”

 

İnmenin bölgemizde oldukça sık görüldüğünü vurgulayan GAÜN Hastanesi M. Ali Topçuoğlu Nöroloji Yoğun Bakım ve İnme Merkezi Direktörü, Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Semih Giray ise, “Türkiye’de 6 dakikada bir, bölgemizde ise 3 dakikada bir felç yaşanıyor. Merkezimize bu tür vakalar sürekli olarak geliyor ve biz bu hastalara başarıyla müdahale ediyoruz. Ekibimiz yoğun bir tempoyla çalışıyor. Birlikte başarılı işlere imza atıyoruz. Hasta sayısı olarak Türkiye’de önde gelen ilk iki merkez arasında yer alıyoruz. Bölgede bizim gibi bir hizmeti veren herhangi başka bir merkez olmadığından dolayı çok önemli bir konumdayız. Merkezimiz; inme merkezi üssü haline gelmiş durumda” şeklinde konuştu.

 

Gerçekleştirilen başarılı müdahale ile taburcu olup yeniden eski sağlığına kavuşan hasta Müslüm Günay, “İş yerinde çalışırken ansızın bacağımın ve kolumun tutmadığını fark ettim. İslahiye’den ambulansla buraya getirildim. Hocalarımızın başarılı müdahaleleri sayesinde eski sağlıma kavuştum, işime geri döndüm. Kendimi şanslı görüyorum. Hocalarıma çok teşekkür ediyorum” dedi.

 

İnme Tedavisinde Zamana Yenilmeyin!

 

GAÜN Hastanesi M. Ali Topçuoğlu Nöroloji Yoğun Bakım ve İnme Merkezi Direktörü, Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Semih Giray inme konusunda da uyarılarda bulundu. Giray, “Halk arasında felç olarak bilinen inmenin tedavisinde en kısa sürede donanımlı bir hastaneye ulaşabilmek hayati önem taşıyor. Dünyada erişkin ölümlerinde 1’inci, bıraktığı hasar bakımından ise 3’üncü sırada yer alan inmenin ardından kaybedilen her yarım saat tedavi başarısını yüzde 10 azaltıyor” şeklinde konuştu.

 

Kilo ve tansiyonu kontrol altında tutun

 

Giray, beyin damarlarında ortaya çıkan problemlerle kendini gösterdiğini belirterek,inmenin kanama veya damar tıkanıklıklarıyla ortaya çıktığını kaydetti. Kilo ve tansiyonun kontrol altında tutulması gerektiğini vurgulayan Giray, “Şah damarından ve kalpten gelen pıhtılar beyin içerisindeki damarlarda tıkanıklıklara neden olabilirken, özellikle tansiyona bağlı kanamalar da yaşanabilmektedir. Yaş, cinsiyet, genetik faktörler gibi değiştirilemeyen risk faktörlerinin yanı sıra; yüksek tansiyon, diyabet, obezite, kolesterol, sigara inme riskini artırmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

“Henüz yaşım daha genç, bende olmaz” demeyin

 

Yaşın ilerlemesiyle birlikte damar sertliklerinin oluşması inme riskini artırmakla birlikte özellikle genç yaşlarda da inme yaşanabildiğine dikkat çeken Giray, “Yüksek tansiyon ve sigara tüketiminin yanında kalp – damar hastalıkları ve kanda pıhtılaşma sorunları gençlerde inme sebeplerinin başında gelmektedir. Madde kullanımı da ayrıca büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Özelikle gençlik döneminden itibaren yapılan fastfood tarzı beslenme ve sporsuz yaşam gibi yanlışlar ilerleyen yaşlarda inme riskini artırabilmektedir” ifadelerini kullandı.

 

Kol ve bacaklar oluşan geçici güçsüzlüğü önemseyin

 

Giray, genellikle aniden gelişen inme bazen öncül belirtiler verebildiğini hatırlatarak, “Geçici iskemik atak olarak isimlendirilen kol veya bacaklarda yaşanan birkaç dakikalık geçici güçsüzlükler inmenin habercisi olabilmektedir. Kalp veya şah damarındaki pıhtının belirtisi olabilen bu tür uyuşmaları önemseyerek önlem almak hayat kurtarıcı olabilmektedir” dedi.

 

Kesinlikle zamanla yarış şart

 

İnme geçiren kişinin, en kısa zamanda donanımlı bir hastaneye ulaştırılması gerektiğine de dikkat çeken Giray, “İnmeden sonra ne kadar zaman kaybedilirse beyindeki hasar o kadar fazla olmaktadır. İnmeden sonra her 1 dakikada hastanın beyninde 1,9 milyon hücre ölürken kaybedilen her yarım saat tedavi başarısını %10 azaltmaktadır. Yapılan tetkiklerin ardından hastanın durumuna göre anjiyografi ile damarı tıkayan pıhtının çıkartılması ya da pıhtı eritici ilaçlar kullanılabilmektedir. Özellikle pıhtı boyunun çok büyük veya zaman kaybının fazla olduğu durumlarda anjiyografi ile pıhtının damardan çıkartılması çok daha başarılı sonuçlar vermektedir.İnmeden korunabilmek için değiştirilebilir risk faktörleri kontrol altına alınmalıdır. Özellikle koroner kalp damar hastalıkları ve ritim bozuklukları ile damar sertleşmesini engelleyerek risk en aza indirilebilmektedir. Bununla birlikte; Tansiyon kontrol altına alınmalı gerekirse tansiyon düzenleyici ilaç kullanılmalıdır, tuz ve katı yağlardan uzak beslenilmelidir, spor ve egzersiz günlük hayata dahil edilmelidir, sigaradan uzak durulmalıdır, kilo kontrolü ihmal edilmemelidir” diye konuştu.