HANİ “CENNET ANALARIN AYAKLARININ ALTINDA” İDİ
NE OLDU DA KADININ SIRTINDAN SOPAYI
KARNINDAN SIPAYI EKSİLTMEYECEKSİN KONUMUNA GELDİK?
14. Yüzyılda Şeyh Bedreddin’in
“Kadın dünyadır,
Kıymetini bilene dost, eş, yoldaştır,
Kavgada sırtını güvenle dayadığın dağdır,
Kimi zaman ürkek, kimi zaman çocuk,
Ona yapılan tüm ihanetlere rağmen
Her daim sevgi dolu koskoca bir yürektir kadın.”
dizeleriyle kıvılcımlanan,
Nazımlar’la devam eden bir kadına saygı ve kadına değer verme, kadınları 2. 3. sınıf yurttaş gibi görmemek gerekliliği ATATÜRK ile birlikte hak ettiği anlama ulaştı.
Seçme ve seçilme hakkına da sahip oldular.
Lakin içimizdeki canavar sürekli bunun karşısındaydı.
Örferimize ananelerimize hatta atasözlerimize kadar yerleşti kadınların atıllığı.
Bir türlü söküp atamadık bir türlü Kadın-Erkek eşittir diyemedik.
“Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin”
“Testi kırılmadan kızını döveceksin”
“Saçı uzun aklı kıt”
“Karı gibi kıvırma”
“Kaşık düşmanı, ocak batıran”
“Kadın şeytandır”
“Kadının kalktığı yere şeytan oturur”
“Her kadının kucağında bir şeytan vardır”
bunlar beynimizi kemirdi durdu.
Hani “Cennet anaların ayaklarının altında” idi ?
ne oldu da kadın şeytan oldu?
Ne oldu da kadın erkek eşit değildir dediğinde
kadınlar onu coşku ile alkışladı ?
Bugün Dünya Kadın Hakları Günü
Gelişmiş dediğimiz ülkelerden daha evvel bizim kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını tanıyan Ulu Önder Atatürk’ün önünde bir kez daha minnetle eğilirken, tüm kadınlarımızın gününü kutluyorum.