İktidar Partisinin milletvekilleri ortada yok

TÖSYÖV Başkan Yardımcısı, siyasetçi, iş insanı Necati Binici, Algola Medya kanalında, Orhan Uğuroğlu'nun sunduğu "Ankara'da Gündem" konulu programın konuğu oldu.

İktidar Partisinin milletvekilleri ortada yok

-Yatırımda duraklama dönemine girdik
– TOBB eski TOBB değil
– Ben daha Abdulhamit Gül ile bir araya gelmedim
– Meriç doğru söylüyor, Gaziantep’te 1 Milyon Suriyeli var

TÖSYÖV Başkan Yardımcısı, siyasetçi, iş insanı Necati Binici, Algola Medya kanalında, Orhan Uğuroğlu’nun sunduğu “Ankara’da Gündem” konulu programın konuğu oldu.  Necati Binici, Gaziantep ve ülke ekonomisinin konuşulduğu programda önemli bilgiler verdi. Yatırımların duraklama dönemine girdiğini belirten Binici, bunda faizlerin yüksek olmasının büyük etkisinin olduğunu belirterek, “iş dünyası ve sanayici adeta sahipsiz, en gerekli oldukları zamanda İktidar partisinin milletvekilleri ortada yok. Birincisi anlatacakları bir şey yok birde gelecek tepkilerden çekiniyorlar. Biraz çekingenler. Ben daha Abdulhamit Gül ile bir araya gelmedim. Şehrimiz ve ülkemiz için söyleyecek bir sözümüz var. Katılımcılığı esas almazsanız hem genel hem yerel yönetimlerde bir yere gelip tıkanırsınız “dedi.

Bu arada ekonomik kararlar alınırken, katılımcılığın esas alınması gerektiğini belirten Binici, TOBB’un bu konudaki duruşu için “TOBB eski TOBB’ değil yorumunda bulundu. Ak Parti Gaziantep Milletvekillerinin daha aktif olması gerektiğini dile getiren Binici, Suriyeli sayısında ise CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç’e katıldığını belirtti. Binici, “Gaziantep’te bende 1 Milyon Suriyeli olduğuna inanıyorum” dedi.

Usta Gazeteci Orhan Uğuroğlu’nun konuğu olan Necati Binici, gerek Gaziantep sanayisi, gerekse ülke ekonomisi ile sorunları ve çözüm önerilerini paylaştı.  Daha önce de Flaş TV’ye konuk olan Binici önemli mesajlar verdi. İşte Binici’nin konuşmasından satır başları:

YATIRIMLAR DURAKLAMA DÖNEMİNE GİRDİ

“Gaziantep özelinde ve Türkiye genelinde şu anda yatırım konusunda bir duraklama devrine girdik. Yatırımların durması demek ekonominin yavaşlaması demek. Bir noktada Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de istediği bu. Çünkü enflasyonun düşmesi için alınan bir çok tedbirden bir tanesi de alım gücünü azaltmaktan geçiyor. Eğer insanlar yemezse, içmezse, almazsa, harcamazsa enflasyonu düşürebilirsiniz ancak, o zamanda ekonomi küçülür. Eğer yeni yatırım yoksa, yeni istihdam yoksa, yeni yatırımlarla birlikte hem yurtdışı ihracatında hem iç pazara olan arzlarda talep görmezse bu bir noktada çarkların durmasına sebep olur ki, bunu ne sanayiciler ne de siyasetçiler istemez.

IRAK’A İHRACATTA SIKINTI VAR

Gaziantep’te Bin 300 civarında fabrika çalışıyor, üretiyor. Üretimin bir kısmı ülkemize, bir kısmı ihracata gidiyor. Şimdi ihracat konusunda da sıkıntılar başladı. En önemli ihracat yaptığımız ülkelerden biri Irak. Irak’la olan ihracatımızda bir durulma ve sıkıntı başladı. İhracat Irak’ın kuzeyindeki Kürt bölgesine yapılıyor.  O bölgeden güneye doğru gidiyor. Doğrudan güneye yapılan satışlar var ama az sayıda. Erbil’den Kerkük’e giderken yeni bir vergi alma yoluna gidildiği için maliyet artmaya başladı. Türk malı o bölgede kaliteli mal. Rakibimiz İran. Ama İran’la Türk malını yan yana koyduğunuz zaman Türk malı yüzde 15-20 pahalı olsa dahi Türk malı tercih ediliyor. Ama sıkıntı şu. Irak Kuzey bölgesinde genel yönetimden yani Irak merkezi hükümetinden ayrılan pay bir haliyle düştü ve 3-4 aydır Kürt bölgesinde yaşayan insanlar maaşlarını alamıyor, maaşlarını alamayınca bu defa talep düşüyor. Durulmanın ana sebebi bu.

MAKAS AÇILMAYA BAŞLADI

Gaziantep 11 Milyar dolar ihracat yapan bir şehir. 2023 yılının Ocak ve Aralık ayındaki döviz kurundaki TL’nin artışı yüzde 61. Ama enflasyona bakıldığında yüzde 123. Yani biz dolar cinsinden ihracat yaptığımız zaman dolarımızı koruyamamış olduk, dolarda düşüş oldu. Bunu önlemek için maliyetinizi artıracaksınız. Ama maliyetinizi artırdığınız zaman piyasa bunu kabul etmiyor. Yani dolar kurunu stabil tutmak, ülke genelinde bir menfaat olarak görülebilir ama sanayiciler için olumlu bir durum değil. Biz katma değeri yüksek ürünler üretmiyoruz, çok az üretiyoruz. Daha çok ara mal ürettiğimiz için sıkıntı orada başlıyor. Ürünün neredeyse büyük bölümü ithalata dayandığı için ithalat ihracat arasındaki makas her geçen gün açılmaya başladı bu da dış ticaret açığı olarak önümüze geldi.

TOBB ESKİ TOBB DEĞİL

Bugünün Türkiyesi’nde alınan kararlar ekonomik dengeler gözetilerek alınsa da demek ki bir yerde hata yapıldı. Yatırımlarda duraklama var. Banka kredisi kullanarak yatırım yapma şansını ben görmüyorum. Yapan arkadaşların da aklından şüphe ediyorum. Bugün bu şartlarda krediyle dönen firmalarda çok zorda. Çünkü yüzde 50’nin üzerindeki bir faizle para kullanıp piyasaya mal sunabilmek her baba yiğidin karı değil. Karşınızda bir pazar var. Bu faiz politikasıyla nereye kadar gideriz, nasıl yatırım yaparız, bu şu anda mümkün gözükmüyor. Bu çıkmaz yol, ama mutlaka bir ara yol bulunacak.  Alınan kararların piyasada oturması için tarafların o masada olması lazım. İllerimizde bulunan odalar, meslek kuruluşları karar alıcı kurulda hiçbiri söz sahibi değiller. TOBB’un bunu yapması lazım. Ama TOBB’dan da bunu son zamanlarda göremiyorum maalesef. Yani TOBB eski TOBB değil.

BU İYİYE ALAMET DEĞİL

KOBİ diye bir kavram var. Türkiye istihdamının yüzde 93’ünü KOBİ’ler karşılıyor. Ama finansmana erişimin yüzde 7’sini ancak alabiliyor. Düşünüyorum bir KOBİ nasıl yüzde 50 faizle bir para alırda bunu kullanır? Bu mümkün değil. Yine KOBİ’lerin istihdam ettiği işçilere beyaz yakalılara enflasyon karşısında zam artışları yapıldı. Ama döviz, TL dengesizliği, enflasyonla döviz arasındaki dengesizlik ve işçilere verilen ücretlerin fiyatlara yansımamış olması bizimde karlılığımızı en asgariye çekti. Biz ona da razıyız. Yeter ki sistem çalışsın. Sistem dönsün ama sistem gelip bir yerde tıkanırsa bunun hesabını kimse veremez. İşsizlik oranlarına baktığımızda yine TÜİK rakamları ile gerçek rakamlar arasında sıkıntı var. Bakanın yıl sonu enflasyon yüzde 40 düşecek diye açıkladığı bir taahhüdü var. Biz buna da rayız ama bu arada arz talep dengesi bozulursa, arz fazla olup talep fazla olursa zaten enflasyon otomatik düşecek ama bu düşme iyiye alamet mi, asla değil.

ABDULHAMİT GÜL İLE BİRARAYA GELMEDİM

Arzı azaltınca istihdam yönü aksayacak. Azaltmasa talep yok, fiyatları aşağı çekecek, haksız rekabet başlayacak. Bir an önce ekonomi kurmaylarımız gündemi değiştirmekten ziyade, tarafları bir araya toplamak zorunda. Bir çok kurullar var, gruplar var, başta TOBB olmak üzere merkez bankası kurulları var. Ne yazık ki bu kurullarımız katılımcılığı esas alan kararlarla yürümüyor, keşke bunların içerisinde sadece TOBB’dan değil her sektörden insanlar olsa, birlikte bir takım kararlar alınsa. İktidar partisinin milletvekilleri ortada yok. Birincisi anlatacakları bir şey yok birde gelecek tepkilerden çekiniyorlar. Biraz çekingenler. Ben daha Abdulhamit Gül ile bir araya gelmedim. Şehrimiz ve ülkemiz için söyleyecek bir sözümüz var. Katılımcılığı esas almazsanız hem genel hem yerel yönetimlerde bir yere gelip tıkanırsınız.

GAZİANTEP’TE 1 MİLYON SURİYELİ OLDUĞUNA İNANIYORUM

Suriyeliler için 750 bin sayısı teleffuz ediliyor. Geçtiğimiz günlerde CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, 1 Milyon telaffuz etti. Ben de Sayın Vekile katılmaya başladım. İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya Gaziantep’e geldi ardından kontroller başladı, o zaman mahallelerde Suriyeli kimse sokağa çıkmadı,  işyerleri açılmadı, sanayide çalışan Suriyeliler işyerlerine gitmedi. İşte o zaman bende, Melih Meriç’in 1 Milyon sayısının daha doğru olduğu kanaati oluştu. Gaziantep’te resmi verilere göre 429 bin kişi kayıtlı Suriyeli var. Günü birlik gidip gelen insanları ayrı tutuyorum. Asıl can alıcı kayıtların dışındaki sayının çokluğu, bu çok tehlikeli. Şimdi Suriyelilere kimlik soruyorlar, kimliği olmayanları belli bir bölgede toplayıp yurtdışına gönderiyorlar. Günde 150 kişi toplandığı söyleniyor. Avrupa bir şeyin altını çizdi, Suriye artık güvenli ülke, ülkenize gidebilirsiniz dedi. Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmalı, ülkeler arası görüşmelerin ardından bu insanlar güvenli şekilde ülkelerine gönderilmeli.

NAVLUN SORUNU VAR

Bizi rahat bıraksalar bölgede bizim başaramayacağımız şey yok. Bizi ülke olarak devamlı aşağı çekerek ilerlememizi büyümemizi istemiyorlar. Sanayiciler için navlun ve lojistiğin önemli olduğunu dile getiren Binici, “Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey döneminde Türkiye’nin en büyük lojistiğinin Gaziantep’e yapılması için girişimler oldu. Ancak sonra rafa kaldırıldı. Biz navlun işini çözebilsek 11 milyar dolarlık ihracat daha farklı noktaya gelecek. Navlun sorunundan dolayı pazar şansını kaybediyoruz. Hükümetimizden gerek teşvikler, gerekse paranın maliyeti konusunda bir an önce sanayicinin yeni yatırımlara adım atmalarını sağlayacak kararlar almasını bekliyoruz. Gaziantep’in önünü açtığınızda aşamayacağımız sorun yok. Yolumuzu açın imkan verin bugün yaptığımızdan daha iyisini yaparız.”

Exit mobile version