Ekonominin lokomotif sektörlerinden olan inşaat, sıkıntılı günler geçiriyor. Özellikle kamu yatırımlarının önemli ölçüde durması, sektörü darboğaza sokarken, işsizliğin de artmasına yol açıyor. Mühendisten vasıfsız işçiye kadar sektördeki herkes işsiz kalma tehlikesi yaşıyor.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk, her yıl üniversitelerden 12 bin inşaat mühendisinin mezun olduğunu belirterek, “Eskiden genç mühendisler iş ararken, şimdi 15-20 yıllık çok başarılı mühendisler bile işsiz geziyor” dedi.
Türkiye’nin mühendis ihtiyacının planlanarak, üniversitelerin kontenjanlarının ona göre belirlenmesi gerektiğini ifade eden Başkan Gökhan Çeliktürk, İkinci Öğretim bölümlerin derhal kapatılmasını istedi. Çeliktürk, “Üniversite giriş sınavında 4-5 matematik sorusu çözülerek mühendis olunamaz” diye konuştu.
15-20 YILLIK İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İŞ ARIYOR
İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk, inşaat sektörünün yaşadığı sorunları dile getirirken, “Bizim iki temel sorunumuz var. Birincisi, özellikle kamu yatırımlarının büyük ölçüde durmasından kaynaklanan sıkıntılardır. Diğeri de üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümlerinin her yıl 12 bin mezun vermesidir. Her yıl bu kadar mühendise nasıl iş bulacaksınız? Eskiden genç mühendisler iş arardı, şimdi 15-20 yıllık başarılı mühendisler bile işsiz kalabiliyor” şeklinde açıklamada bulundu.
YATIRIMLARIN DURMASINI DOĞRU BULMUYORUM
Son zamanlarda kamu inşaatlarının ödenek kısıntısı nedeniyle durması konusunda çok fazla şikayet aldıklarını ifade eden Başkan Çeliktürk, şöyle devam etti: “İnşaat sektörünün büyük bir kısmı kamu yatırımlarından oluşuyor. Kamudaki inşaatları durdurmak, belli bir orana gelmemiş inşaatlarda ödeneklerin durması, müteahhitlerde ciddi sorun yaşatıyor. İnşaat yarıya gelmiş ama ödenek kesiliyor. Bu durum mühendisi, işçisi, formeninden şantiye şefine kadar hepsinin işsiz kalması anlamına geliyor. Sektörde çok ciddi şekilde işsizlik var. Kamu yatırımları böyle devam ederse, sektörden ekmek yiyen çok vatandaş işsiz kalacak. Yaşanan sorun zincirleme olarak herkesi etkileyecek. Ben inşaatların yarıda kalmasını ve durdurulmak istenmesini doğru bulmuyorum.”
O BÖLÜMLER DERHAL KAPATILMALI
Üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümlerinin ihtiyacın çok üzerinde mezun vermesinin de mühendisler arasındaki işsizliği artırdığına dikkat çeken Çeliktürk, üniversite giriş sınavlarında 4-5 matematik sorusu çözen kişinin özel üniversitelerde mühendislik
okuyabildiğini, bunun da önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. Çeliktürk, “Bizim en büyük sıkıntımız, her ilde bir üniversite olması ve her üniversitede bir inşaat mühendisliği bölümü bulunmasıdır. İhtiyacın çok üzerinde bölüm açıldı. Her yıl 12 bin tane inşaat mühendisi mezun oluyor. Her yıl 12 bin mezuna iş bulamazsınız. 5 Yılda 60 bin mezun eder. Bu kadar mühendise nasıl iş bulacaksınız? 7-8 yıl içinde mevcut inşaat mühendisi sayısı ikiye katlanacak. Planlamada sıkıntı var. İhtiyaç kadar bölüm açılmalı ve mezun verilmeli. Kesinlikle ikinci öğretim mühendislik fakülteleri kapatılmalı. Özel üniversitelerin çoğunda 4-5 matematik sorusu yaparak inşaat mühendisliği okuyan var. Bu böyle sürdürülebilir bir durum değildir. Çok kaliteli bir lise eğitimi vermeliyiz. Sonra da üniversite eğitimi. 4-5 Matematik sorusu çözerek mühendis olunmaz. Özel üniversitelerin eğitimi de ortada. Her önüne gelen mezun oluyor. Bunun önüne geçmek gerekir. Bu durum sadece inşaat mühendisliği için değil, bir çok meslek dalı için de aynıdır” şeklinde açıklamada bulundu.
KONUT SAHİBİ OLMAK ZORLAŞTI
Çeliktürk, sektörün durumuyla ilgili şunları söyledi: “Son 10 senede inşaat sektörü çok büyüdü. Para da kazandı. Hep büyüdü. Konut fiyatları da hep arttı. Piyasada o zamanlarda herkesin yaşam kalitesi daha yüksekti. Bu 10 yıllık süresinde, 15 yıl önce 100 bin TL olan 4+1 lüks bir dairenin fiyatı 1,5 milyon TL’ye kadar dayandı. Normal orta halli bir daire 900 bin TL civarında. Bu şartlarda bir memurun ev alma şansı kalmadı. Konut alımı zorlaştı.
ARAZİ FİYATLARI DÜŞMELİ
Arazi fiyatları düşürülmeli. Fiyatların yüksek olmasında müteahhitlerin, belediyelerin de sorumluluğu var. Kat karşılığı oranları biraz düştü ama yeterli değil. Aynı şekilde arazi fiyatlarında da düşme olsa da hala çok yüksek. 10 Yıl önce 200 bin lira olan daire fiyatları 1 milyon liraya kadar çıkmıştı. Ancak bu süreçte banka kredileri düşük olduğu için, sektör canlı olduğu için, müteahhit de para kazandığı için, artışları sektör kendi içinde absorbe edebiliyordu. Şu an faizler yüksek. Sanayi ve ticarette eski karlılık yok. Şu an herkes şikayetçi, hayat pahalılığından. Ekonomiyi düzeltecek tedbirlerin alınması gerekir.”