Böbrekler yapıları ve işlevleri nedeniyle toksisite riskine en fazla açık olan organ durumundadır. Nefrotoksisite; böbrekte toksik kimyasallar ve ilaçların yol açtığı zehirleyici etkilerdir. Bu etkiyi gösteren maddelere ise nefrotoksik denir. Çoğu ilacın nefrotoksik etkisi böbrekle ilgili tedavi gören veya görmüş olan hastalarda daha çok ortaya çıkar. Bazı ilaçlar böbrek fonksiyonlarını birden çok şekilde etkiler.
İlk olarak Direkt Toksisite, Kimyasalın dozu olarak belirtilmekte, kişinin böbrek fonksiyonlarına bağlı olarak oluştuğunu belirterek şu şekilde açıkladı.Örnek olarak; ağrı kesiciler, antibiyotikler, kalp ve tansiyon ilaçları, ağır metaller (Civa, Kurşun, Kadmiyum gibi) ve kemoterapotik ilaçların uzun süreli ve yüksek doz kullanılmaları ile ortaya çıktığını belirten Uzman Doktor Büyükbakkal bunun yanında aristoloşik asit içeren ve piyasada satılan bazı bitkisel ürünlerin kullanımı da toksik etkili olabildiğine vurgu yaptı. Diğer hususun ise Hipersensitivite (Aşırı duyarlılık) reaksiyonları olarak adlandırıldığını ve kimyasalın dozuna bağlı olmadığını kaydeden Uzman Doktor Büyükbakkal, dozdan bağımsız olarak vücudun gösterdiği aşırı duyarlılık sonucu ortaya çıkabildiğini ve önceden ön görmenin mümkün olmadığını belirtti. Örnek olarak Penisilin, sülfonamid, rifampisin gibi ilaçlar olduğunun altını çizdi.
Bitkisel ürünlerin böbrek üzerindeki etkilerine değinen Medical Point Gaziantep Hastanesi Nefroloji Uzmanı Doktor Mehmet Büyükbakkal sözlerine şöyle devam etti.:
’’ Son yıllarda, dünyanın her yerinden daha fazla insan tamamlayıcı ve bütünleştirici tıbba (TBT) doğru eğilim göstermektedir. Bitkisel ürünler, doğal ve güvenli oldukları düşünülerek, reçeteli veya reçetesiz olarak hastalar tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. Bununla birlikte, bitkisel ürünler ile ilişkili olarak ortaya çıkan böbrek hasarını rapor eden pek çok vaka bildirimleri bulunmaktadır. En iyi bilinen bitki kaynaklı böbrek hasarı, aristoloşik asit nefropatisidir. Birinci basamak hekimlerinin, sıklıkla hastalar tarafından belirtilmeyen bu tür tedavilerin potansiyel riskleri konusunda farkında olmaları ve hastalarını bitkisel ilaç kullanımları konusunda dikkatlice sorgulamaları gerekmektedir. Aristoloşik asitler (AA) esas itibari ile Aristolochia türü bitkilerde bulunmaktadır. Aristolohik asit nefropatisi (AAN) olasılıkla AA ve AA içeren bitkisel ürünler ile bağlantılı olan potansiyel olarak son dönem böbrek yetmezliği ve üroepitelyal karsinoma yol açabilen hızlı ilerleyen interstisyel nefrittir. AA, Çin bitkisel nefropatisi (ÇBN) ve Balkan endemik nefropatisini (BEN) içeren güncel olarak AAN olarak adlandırılan klinik tabloya yol açan ajan olarak bildirilmiştir. AA içerdiği bilinen veya şüphe edilen bitkisel ürünlere çoğu ülkede izin verilmemesine rağmen, AAN olguları tüm dünyada gözlenmektedir ve Aristolochia türlerinin kullanımına ait sağlık riskleri ile ilgili farkındalığın artırılmasına ihtiyaç vardır. Food and Drug Administration (FDA) uyarılarına rağmen, AA içeren bitkisel ürünler halen internet yoluyla satılmaktadır. Sağlığımız servetimizdir, kolayca kaybetmeyelim. Lütfen doktor önerisi dışında bitkisel ürünlerde dahil ilaç kullanmayalım. ‘’ diye konuştu.