Şubat 2023’te yaşadığımız Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçti.
Bir yılı aşkın süredir maalesef halen yüzbinlerce vatandaşımız konteyner kentlerde yaşama tutunmaya çalışıyor.
Konteynerlerde gün geçmiyor ki yangın haberi duymayalım. Vatandaşlar soğuk kış gecelerinde zorunluluktan dolayı elektrik sobaları ile ısınmaya çalışıyorlar. Çok dar bir alanda, kalabalık bir yaşam ortamında, elektrik sobalarının devrilmesi, uygun bir alana konulmaması, sabitlenmemesi, elektrik tesisatlarının kaldırmaması ve kabloların aşırı ısınması bu yangınlara davetiye çıkarıyor.
Isınma sorunu ve yangın tehlikesinin yanında, konteyner kentleri aşırı yağmurlarda su basıyor. Konteynerler içeriye su alıyor. Zaten zor olan yaşamlar daha da zor hale geliyor. Ayrıca, yağışların bol olduğu veya olacağı bir sürece girdik. Mart ve Nisan aylarında yağışların artması ile maalesef konteynerlerde yaşayan depremzedelerin bu ve benzer sorunlarını da artacaktır.
Ne yapmalı;
Devletimizin ve ilgili kurumların zaten fazlası ile uzayan kalıcı konut sürecini daha fazla uzatmadan tüm depremzedelerimizi evlerine, kalıcı konutlarına bir an önce kavuşturması gerekiyor. Amasız ve fakatsız ilk iş budur. Oy varsa hizmet var, yoksa yok anlayışından uzak durulmalı, her depremzede vatandaşımıza eşit yaklaşılmalı ve eşit hizmet götürülmelidir.
Diğer taraftan, yerel seçimler yaklaşıyor, tüm adaylar harıl harıl propaganda peşinde ve projelerini anlatmakla meşgul. Ama hiç kimsenin şu konteyner kentlerde yaşayan vatandaşlarımız ne yapıyor, nasıl yaşıyor diye aklına gelmiyor.
Hiç zaman geçirmeden, özellikle yerellerde belediyeler tarafından, ekipler oluşturulmalı ve konteyner kentlerde ki ısınma araçları kontrol edilmeli ve elektrik sobaları uygun yalıtım malzemeleri ile sabitlenmelidir. Bunun yanında, elektrik tesisatları kontrol edilmeli, tesisatlar uygun hale getirilmeli, gerekli yalıtımlar yapılmalı ve uygun kablolar ile değiştirilmelidir.
Ne yazık ki, konteyner kentlerde ki sorunlar saymakla bitmez. Yangın, su baskını, temiz su sorunu, gıda sorunu, eğitim, bulaşıcı hastalıklar, sağlık sorunları ve daha niceleri.
En azından depremde evleri yıkılan, sokakta kalan, zorunluluktan dolayı konteynerlerde yaşama tutunmaya çalışan bu vatandaşlarımızı yangından koruyalım.
ÖNERİ;
Konteynerler Modüler Olarak İmal Edilmeli ve Depolarda Hazır Bekletilmelidir.
Yine konteyner konusunda çok önemli gördüğümüz bir diğer konuyu da yetkililer ile paylaşmak istiyoruz.
Depremlerden sonraki yaşadığımız konteyner ve çadır sıkıntılarını unutmamız gerekir. Günlerce depremzedeler maalesef kar ve yağmur altında soğukta sığınabilecek bir yer aradılar. Evleri yıkılan veya evlerine giremeyen depremzedeler için aylarca karayollarında tır ve kamyonların deprem bölgelerine konteyner taşıdıklarını gördük. Çok ilkel bir şekilde, bir tır veya bir kamyona sadece bir konteyner yüklenerek kilometrelerce uzak illerden konteynerler taşındı. Bu tır ve kamyonlar deprem bölgelerine giden yollarda ciddi trafik sıkıntısı yaşattı. Konteyner taşıyan araçların yanında, yardım malzemelerini taşıyan kamyon ve tırlar, enkaz kaldırma çalışmaları için yollara düşen iş makinaları, ambulanslar, özel araçları ile yardım taşıyan insanlar, hepsi üst üste gelince karayollarında kaoslar yaşandı. Bu kaos öyle böyle değildi. 2 saatlik yolun, 20 saate çıktığı anlar yaşandı. Ne yazık ki bu kaos aylar sürdü.
Ne yapmalı;
Konteynerlerin taşınması hem çok zor hem de ciddi bir maliyet. Bu konteynerlerin modüler şekilde imal edilmesi gerekmektedir. Bir tıra veya bir kamyona modüler şekilde imal edilen konteynerlerden en az 20-25 adet paketler halinde yüklenebilir. Gittikleri yerlerde hemen montaj yapılarak, insanların kullanımına sunulabilir. Yollarda yaşanılan kaos ve bu kadar taşıma maliyetinin de önüne geçilebilir.
Deprem bölgelerinde kalıcı konutlar bittikçe, insanlar evlerine yerleşecek, şu an ki sabit konteynerler boşa düşecek, kullanım dışı kalacak, paslanacak ve çürüyecek. Çok ciddi bir milli servet çöpe gidecek. Bu kadar konteynerin depolarda muhafaza edilmesi mümkün değil. Mümkün olsa bile tekrar taşınması aylar sürecek ve çok ciddi bir maliyet.
Oysa ki modüler olarak imal edilmiş olsa, boşa düşen konteynerler AFAD tarafından demontaj yapılarak AFAD’ın veya ilgili kurumların depolarında toplanıp muhafaza edilse, hazır bekletilse, ihtiyaç halindeki afet bölgelerine hızlı ve toplu bir şekilde gönderilse daha iyi olmaz mı? Çok basit gibi görünen fakat çok ciddi ve önemli olan bir konudur bu.
Bu konu deprem ve benzeri afetlere hazırlık olarak en öncelikli konuların başında gelmelidir. Yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerde alacağımız birçok dersler olmuştur. Ancak konteyner konusunda alacağımız en önemli ders budur. Aklın yolu birdir. Lütfen zaman kaybetmeden ve benzer afetler yaşamadan bu uyarıyı devletimizin ve ilgili kurumların dikkate alması, bir an önce uygulamaya geçilmesi, modüler konteynerler üretilip, depolarda hazırda bekletilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.