Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ, “AKP iktidarını buradan uyarıyorum. Ege’de yaptığınızı, sakın Kıbrıs’ta yapmaya kalkmayın. Bir tek çözüm var. O da bağımsız KKTC çözümüdür.” dedi.
Özdağ, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, konuşmasına, “Bugün karşınızda ‘Başkanlığa hayır’ dediğim için bağımsız milletvekili olarak bulunuyorum. Böylece başkanlık veya diğer ifadesiyle reislik rejiminin Türkiye’ye nasıl bir ileri demokrasi getireceğini de yaşamaya başladığımızı gösteren en somut delil olmak durumundayım.” diyerek başladı.
Suriye’de El Bab’da bugün şehit olan askere rahmet, yaralılara şifa dileğinde bulunan Özdağ, Türk ordusunun, El Bab önünde bir süreden beri durduğuna dikkati çekerek, bunun en önemli nedeninin, askeri yetersizlikler değil istikrarsız bir dış politika ile Suriye’de gereken politik ittifakların sağlanamaması olduğunu savundu.
“Türkiye’nin Ege’deki 18. adasının da Yunanistan tarafından işgal edildiğine” ilişkin bir gazete haberini paylaşan Özdağ, “Marathi Adası’nın bir Türk adası olduğu uluslararası anlaşmalarla Milletler Cemiyeti belgelerinde de kanıtlanmış, kayda geçmiş. Hiçbir tartışması yok, bu ada bir Türk adası.” ifadesini kullandı.
Eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu’nun, bu yıl ağustos ayında Marathi Adası’na ziyarette bulunduğunu hatırlatan Özdağ, “Bu ziyaret, Yunan işgalinin meşrulaştırılmasıdır. Keşke Türk adalarındaki Yunan ordusu, onu Şam’daki Esad kadar rahatsız etseydi. Nedense Şam’daki Esad, Davutoğlu’nu daha fazla rahatsız ediyor.” diye konuştu.
BM gözetiminde gerçekleştirilen Kıbrıs görüşmelerine ilişkin eleştirilerini de dile getiren Özdağ, şunları kaydetti:
“KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, KKTC’yi tasfiye etmek için çok hazır olduğu, egemenlik paylaşımı için kendisini toprak vermek zorunda hissettiği, ekibinin çok zayıf olması daha ilk günden kaygılarımızın artmasına neden oldu. Rum tarafı da her zaman olduğu gibi bir gün Türk halkını yok edebileceği bir pozisyona erişmek için görüşmelerde çaba sarfetti ve ne yazık ki bu çabasında başarılı olmuş gözüküyor. Akıncı’nın, Türkiye’ye anavatan bile diyemeyen bir Rum sever tutumu ile ekibinin ideolojik merkezli çarpık duruşu birleşince ve buna da dosyalar konusundaki cehaletleri eklenince Annan Planı’ndan çok daha ağır bir belge çıktı.”
Adadaki Türk nüfusunun 220 binde sabitlenmek istendiğini, Rumlara terk edilecek topraklara 100 bin, Türk tarafında kalan topraklara ise 60 bin Rum’un gelmesinin öngörüldüğünü ifade eden Özdağ, bunun Kıbrıs’ta iki kesimliliği sona erdireceğini ve adadaki Rum işgalinin tekrar tesis edilmesi anlamına geleceğini savundu.
Rumlar tarafından istenen Karpaz’ın ve Güzelyurt’un anlaşmayla verilmek istendiğini ileri süren Özdağ, “Bu sadece Kıbrıs’ta KKTC’yi ortadan kaldırmayacak, Türk varlığını da kısa zamanda ortadan kaldıracak bir anlaşma.” ifadesini kullandı.
Garantörlük anlaşmasının bozulması sonucunda ise bu anlaşmanın uluslararası etkinliğinin ve yapısının tahrip olacağını ileri süren Özdağ, “AKP iktidarını buradan uyarıyorum. Ege’de yaptığınızı, sakın Kıbrıs’ta yapmaya kalkmayın. Bir tek çözüm var. O da bağımsız KKTC çözümüdür.” değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm Süreci sırasında, İslam Ansiklopedisi’ne ek cilt hazırlayan Diyanet İşleri Başkanlığının, “Kürtler” maddesinde, PKK’nın terör örgütü olarak değil siyasal örgüt olarak nitelendiren bir çalışma yayınladığını öne süren Özdağ, “Peki, PKK terörü eğer silahlı mücadele ise siz şehitlerimize karşı en ufak bir utanç hissetmiyor musunuz, cenaze namazlarını kıldırırken? Ayıp değil mi?” dedi.
15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından 21 cuma namazının geçtiğini anımsatan Özdağ, bu namazlardaki vaazların kaç tanesinde FETÖ’ye ve bu terör örgütünün İslam dinini çarpıtması konusuna yer verildiğini sordu.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özdağ, “CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın, Ege’de Yunanistan tarafından işgal edildiği kaydedilen adalara gideceğine ve bayrak dikeceğine” ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine, “Çok iyi bir düşünce. Tebrik ediyorum.” diyerek, Özcan’a destek vereceğini söyledi.