Samsung Electronics, Tüketici Elektroniği Fuarı (CES) kapsamında gelecek vizyonunu paylaştı. Düzenlediği sanal basın toplantısında yeni ürünlerini tanıtan Samsung, esnek ve akıllı bağlantıya sahip çözümler geliştirerek yeniliklerine devam ettiğini ve günlük yaşamı kusursuz hale getirmek amacıyla yapay zekâ kavrayışını kullanmaya devam ettiğini duyurdu.

Samsung Electronics’in son kullanıcı ürünleri kategorisi için geleceğin teknolojilerinin geliştirilmesine öncülük eden ileri Ar-Ge merkezi Samsung Araştırma’dan Sorumlu Başkanı Sebastian Seung, markanın evde kullanılan teknolojilerini ileriye taşıma yönündeki çalışmalarına ilişkin şunları söyledi: “Yaşadığımız dünya farklılaşıyor ve birçoğumuz, diğer birçok değişimin yanında, evlerimizin öneminin arttığı yeni bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Ortaya koyduğumuz inovasyonlar, kişiliğinizi yansıtmanıza yardımcı olacak, daha bireysel ve daha sezgisel deneyimleri sizlere sunmak üzere tasarlanıyor. Yapay zekâyı merkezine alan, kullanıcılara daha iyi bir gelecek sağlayabilecek yeni nesil inovasyonu sunabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz.”

Samsung Electronics Türkiye Tüketici Elektroniği Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mert Gürsoy ise açıklamasında, “Teknoloji ekosisteminin bütün alanlarında olağan dışı bir değişime tanıklık ediyoruz. Artık insanların bir ürünü satın alırken yepyeni deneyimler yaşamak istediği ‘yeni bir normal’ içindeyiz. Tüketiciler, artık evlerinde daha fazla zaman geçirdiği bu yeni normalde evlerindeki teknolojik ürünler ile daha fazla etkileşim içine giriyor ve daha fazla kişiselleştirme talep ediyor. Samsung olarak biz de onların bu ihtiyaçlarını karşılamak ve yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla özel ürünler geliştiriyoruz. Böylelikle tüketicilerin yaşamlarına dokunuyor ve sektöre liderlik ediyoruz. Yapay zekâ, nesnelerin interneti ve robotik teknolojileri kullanarak, su ve deterjan kullanımını ve yıkama döngülerini optimize edebilen çamaşır makinelerinden, HD içerikleri mükemmel 8K çözünürlüğe ulaştıran Quantum Yapay Zekâ İşlemci kullanan televizyonlara ve asistan robotlara uzanan yenilikçi ürünler sunuyoruz. Sadece teknolojik olarak değil, kişisel tercihlere göre renk ve boyutunu ayarlayabildiğiniz buzdolapları, açıkken TV kapalıyken tablo gibi gözüken ekranlarla dizayn olarak da sektöre yön veriyoruz. Bu sayede kullanıcıların evlerinde kişiselleştirilmiş yaşam tarzlarını dijital aletlerine mükemmel bir şekilde uyarlamasını ve yeni normale adapte olmalarını sağlıyor, evlerde yepyeni deneyimler yaşatıyoruz. ” dedi.

Daha özel ve kişiselleşmiş kullanıcı deneyimleri geliştirmek

Geçtiğimiz yıl hepimiz evlerimizde daha fazla vakit geçirmeye başladık. Bu nedenle sahip olmak istediğimiz teknoloji, ihtiyaç duyduğumuz teknoloji haline geldi. Bu teknolojiyi kullanan herkes, bağlantılı çözümlerin hayatlarını birçok biçimde kolaylaştırabildiğini gördü. Eğlence ve hatta spor kategorilerinde televizyonlar hayati bir yer tuttu. Chromebook bilgisayarlar evde öğrenme alanında çok büyük yer tuttu. Akıllı buzdolapları uzaktan alışveriş ve yemek hazırlama konusunda kullanıcılara yardımcı oldu. Akıllı telefonlar ise vazgeçilmezimiz haline geldi.

Samsung’un değişen yaşam tarzlarına uyum sağlayabilen inovasyonlara yaptığı sürekli yatırımlar, şirketin hızlı değişimlere ayak uydurabilmesini sağlıyor. Görücüye çıkan en önemli inovasyonlar şöyle sıralanabilir:

Samsung BESPOKE Buzdolabı: BESPOKE buzdolabı modeli, farklı renk ve malzeme seçeneğini içeren değiştirilebilir panellere sahip. Bu sayede tüketiciler buzdolaplarının biçiminde ve işlevinde değişiklik yapabiliyor. 4-Kapılı BESPOKE buzdolabının, soğutucudan dondurucuya geçebilen çok yönlü geliştirilmiş Flex Zone Esnek Bölmesi de tüm ailenin gıda depolama ihtiyaçlarını karşılayabilen esnekliği sağlıyor. Geliştirilmiş Flex Zone; Dondurucu, Hafif Dondurucu, Soğutucu, Hafif Soğutucu gibi ayrı soğutma seviyelerine sahip, tek dokunuşla, dört adet ön ayarlı sıcaklık ayarlarını kullanarak bölmeyi kolaylıkla buzdolabından dondurucuya dönüştürebilirsiniz. 4-Kapılı BESPOKE buzdolabı aynı zamanda Çift Otomatik Buz Makinesine de sahip. Bu bölüm sayesinde kullanıcıların normal buz küplerinin yanı sıra içeceklerin soğutulması için kullanılabilen daha küçük buz parçaları elde etmesi mümkün olacak. 110-inç MICRO LED: Samsung’un bu yeni ekranı, yaşam alanlarına kusursuz bir şekilde uyum sağlayabilen neredeyse çerçevesiz ve ince Sonsuz Ekran tasarımıyla birlikte kendinden aydınlatmalı inorganik LED özelliğine sahip. Elde edilen sonuç ise şaşırtıcı görüntü kalitesinin yanı sıra olağanüstü sürükleyici bir izleme deneyimi. 110-inçlik MICRO LED bunların yanı sıra, dört taraflı izleme deneyimi sunan “4Vue” (Dörtlü Görünüm) özelliğiyle, birden fazla spor müsabakasını aynı anda izleyebilmenizi ya da oyun oynarken aynı zamanda bir eğitim videosu izleyebilmenizi sağlayacak. MICRO LED bu yılın ilkbahar aylarından itibaren dünyanın her yerinde piyasaya sürülecek. Neo QLED: Samsung, amiral gemisi 8K (QN900A) ve 4K (QN90A) TV modellerinde, tamamen yeni bir ekran teknolojisini de Neo QLED ile piyasaya sunuyor. Samsung, Quantum Matrix Teknolojisi ve (Neo QLED için optimize edilmiş güçlü bir görsel işlemcisi olan) Neo Quantum İşlemci tarafından kusursuz bir biçimde yönlendirilen yeni bir ışık kaynağı olan Quantum Mini LED özelliğiyle QLED’i yeni bir seviyeye yükseltiyor. Lifestyle TV: Samsung’un ileri teknoloji Lifestyle TV serisinde, yakın zamanda piyasaya sürülen The Serif, The Frame, The Sero ve yakın zamanda çıkan dış mekân 4K QLED televizyon modeli The Terrace’ın yanı sıra Samsung’un sinema kalitesinde görüntüye sahip 4K lazer projektörü The Premiere yer alıyor. Oyunseverler için yeni özellikler: Samsung, tamamen özel iki yeni özellikle, televizyonda oyun deneyimini de en üst düzeye çıkarıyor. Super Ultrawide GameView, oyunseverler için geniş 21:9 en boy oranının da ötesinde ultra geniş 32:9 oranda oyun imkanı sağlıyor. Genişletilmiş görüş alanı sayesinde oyuncular hiçbir hareket anını kaçırmıyor. Game Bar özelliğiyle birlikte oyuncular oyunun en kritik anlarını hızlıca takip ederek bunlara uyum sağlayabiliyor, bu esnada en boy oranları arasında geçiş yapabiliyor, giriş gecikmesini denetleyebiliyor ya da kulaklıklarını bağlayabiliyor. Son olarak, FreeSync Premium Pro da takılmaları en aza indirerek oyun boyunca akıcı görüntü kalitesi sağlıyor. Doğrudan video görüşmeleri: Google Duo ile tüketiciler telefonlarını kullanarak yüksek kalite ve hızda, azami 32 katılımcıyla görüntülü konuşma yapabiliyor. Hangi işletim sistemini kullandıklarınınsa bir önemi yok. Google Duo uygulamasıyla, opsiyonel USB-bağlantılı kamera yoluyla doğrudan video görüşmesi yapmak mümkün. Ek olarak, akıllı kamera çözümü sayesinde, kameranın hareketlerini takip edebilmesi sağlanıyor. Her zaman odakta ve doğru boyutta kalmanız için yakınlaştırma ve uzaklaştırma otomatik olarak çalışıyor. PC’nizi TV’ye bağlamak artık çok daha kolay: Samsung cihazlarındaki PC on TV özelliği ise kullanıcıların kişisel bilgisayarlarını televizyonlarına bağlayabilmesini sağlıyor. Bu sayede kullanıcılar televizyon ekranını ve bağlantılı bir fareyi, klavyeyi ve PC’yi kullanarak işlerini yapabiliyor veya ders çalışabiliyor. Kullanıcılar ayrıca belge oluşturmak ve düzenlemek için TV’nin web tarayıcısı üzerinden MS Office 365’e doğrudan erişim sağlayabiliyor. Bunu yapmak için Easy Connection uygulamasını bilgisayarınıza kurmanız ve Samsung hesabınıza giriş yapmanız yeterli. Hemen sonrasında televizyonunuz PC’nize bağlanarak evinizin salonundan çalışmayı sizin için kusursuz bir deneyim haline getiriyor.

Yapay zeka ve robotlar artık günlük ev işlerinizin bir parçası

Samsung, sunduğu teknolojileri daha ileri götürmek amacıyla dünyanın farklı yerlerinde bulunan yedi ayrı Yapay Zekâ Araştırma Merkezini kullanarak, uzun zamandır yapay zekâ ve robot teknolojilerine öncülük ediyor. Yapay zekayı ürünlerine entegre eden Samsung, su ve deterjan kullanımını ve yıkama döngülerini optimize edebilen çamaşır makinelerinden, HD içerikleri mükemmel 8K çözünürlüğe ulaştıran Quantum Yapay Zeka İşlemci kullanan televizyonlara uzanan yepyeni ev deneyimleri geliştiriyor.

Samsung’un gerçekleştirdiği basın toplantısında tanıtılan en önemli teknolojiler arasında şunlar yer alıyor:

JetBot 90 AI+: 2021’in ilk yarısında satışa sunulacak olan bu yeni elektrikli süpürge, en iyi süpürme rotasını çıkarmak amacıyla, nesneleri algılayan ve sınıflandıran nesne algılama teknolojisine sahip. LiDAR ve üç boyutlu sensörler, JetBot 90 AI+’ın kablolara ve küçük boyutlu nesnelere çarpmasını önlerken evinizin ulaşılması zor köşeleri dahi mükemmel bir biçimde temizlenebiliyor. Kamerası da bulunan JetBot 90 AI+, ev içi izleme konusunda size yardımcı olan SmartThings uygulamasıyla birlikte çalışıyor. Samsung AI Çamaşır Makinesi: Samsung’un yapay zekâ yenilikleri, tüketicilerin günlük görevleri yerine getirme şeklini sürekli değiştiriyor. 2021 yılının ikinci yarısında piyasaya sunulacak olan yapay zekâya sahip Samsung çamaşır makineleri de alışkanlıklarınızı öğrenerek en sık kullandığınız yıkama programlarını kolay kullanımlı panelinde hafızasına alarak sıralıyor. Ayrıca SmartThings uygulaması ile doğrudan akıllı telefonunuzdan döngü sonu uyarıları almak, yıkamanızı uzaktan başlatmak veya durdurmak, döngüleri programlamak, size en uygun yıkama programı önerisi almak ve daha fazlasını yapmak da mümkün. Samsung Bot™ Care: Samsung’un genişlemeye devam eden robot teknolojili ürün ve hizmetler serisindeki son gelişme, Samsung Bot™ Care, alışkanlıklarınızı tanımak ve bunlara yanıt verebilmek üzere yapay zekâ teknolojisini kullanmak üzere tasarlandı. Bu ürün, hayatınızdaki detayları kolayca halletmenizi sağlayabilecek bir asistan ve yardımcı olarak işlev görecek. Takviminizi ve alışkanlıklarınızı öğrenerek, size yoğun günlerinizde rehberlik edebilecek hatırlatmalar gönderecek. Samsung Bot™ Handy: Yine geliştirilme aşamasında olan Samsung Bot™ Handy, farklı boyut, biçim ve ağırlıklardaki nesneleri algılamak ve taşımak için yapay zekâ teknolojisi kullanarak, sizin eliniz kolunuz haline gelecek ve ev içinde yardımcınız olacak. Samsung Bot™ Handy, farklı nesnelerin maddesel bileşimini algılayarak, ev içindeki nesneleri ve eşyaları kaldırmak ve taşımak için uygulaması gereken gücü hesaplayacak. Bu sayede dağınık odaları toplama veya yemekten sonra bulaşıkları kaldırma gibi ev işlerinde en güvenilir yardımcınız olacak.

Yüzünü geleceğe çeviren Samsung, gülük yaşamınız için somut yapay zekâ teknolojisi uygulamalarını geliştirmeye devam ediyor. Samsung Bot™ Retail hizmetini geliştirmeye devam eden Samsung, bu hizmetle ev dışında, alışveriş ortamlarında kullanıcılara rehberlik sunmayı amaçlıyor. Samsung’un sağlık alanında geliştirdiği giyilebilir dış iskelet ürünü GEMS, bir hareket etme yardımcısı olarak tasarlandı. Bu inovasyonlar, robotların ve robot teknolojili cihazların insan yaşamına dâhil olmasını, insanların hayatlarını kolaylaştırarak, farklı yaşam tarzlarını ve farklı ortamları işlevsel kılabilmesini sağlayacak.

Daha iyi bir gelecek için teknoloji

Samsung, CES 2021 kapsamında düzenlediği basın toplantısının kapanış bölümünde, teknolojinin gelişimi nasıl mümkün kılabileceğine ve herkes için daha iyi bir geleceği nasıl kurabileceğine ilişkin markanın vizyonunu paylaştı. Samsung, her şeyi kapsayan tek bir çözüm olmadığına bunun aksine, sürdürülebilir bir geleceğin geniş bir yelpazede yapılacak yatırımlara gerektirdiğine inanıyor. Bu nedenle Samsung, teknolojik yeniliklerin faydasının en fazla dokunması gereken üç temel alana odaklanıyor: Sürdürülebilirlik, eğitim ve erişilebilirlik.

Düzenlenen basın toplantısında Samsung’un sürdürülebilirlikle ilgili mesajını paylaşan Samsung Kıdemli Yöneticisi ve Çevresel Sürdürülebilirlik Uzmanı Sandeep Rana şunları söyledi: “Samsung olarak her zaman daha iyi ve sürdürülebilir bir geleceği inşa etmenin yollarını arıyoruz. Çevre, insan ve toplum odaklı bir yaklaşımla, bugün yaşadığımız zorlukları çözüme kavuşturmak ve herkes için daha iyi bir gelecek sağlamak amacıyla, tüketicilerimize sorumlu araçlar ve teknolojiler sunmaya devam edeceğiz.”

Samsung, döngüsel bir ekonomi oluşturma yönündeki taahhüdünün bir parçası olarak, daha sürdürülebilir bir ürün yaşam döngüsü sağlamak amacıyla, programlar ve ambalaj çözümleri geliştiriyor:

Galaxy ile evde ileri dönüşüm: Samsung ayrıca, Galaxy İleri Dönüşüm Programının Galaxy ile Evde İleri Dönüşüm Programıyla güncellendiğini duyurdu. Bu yeni program, bir Galaxy telefonun yaşam döngüsünü yeniden kurgulayarak, bir dizi uyumlu nesnelerin interneti aracı oluşturmak üzere cihazlarına nasıl yeniden işlev kazandırabileceklerine ilişkin seçenekler sunuyor. TV ürünlerinde çevreci ambalaj: Bunlara ek olarak Samsung, 2021 yılında eko ambalajlı ürünlerine QLED, UHD TV, monitörler ve ses ürünlerinin dâhil edileceğini duyurdu. Çevre duyarlılığı konusunda devam eden taahhüdünün bir parçası olarak, Samsung ürün ve çözümlerini sürdürülebilirlik odağında geliştirmeye devam ediyor. Örneğin, Samsung’un kısmen geri dönüştürülmüş plastikten ürettiği yeni Güneş Enerjili Televizyon Kumandası, güneş veya iç mekân ışığında şarj olarak, pil atığını azaltıyor.

Sürdürülebilir bir geleceğin inşa edilmesinde gelecek nesillerin hayati bir rol oynayacağına inanan Samsung, teknoloji eğitimine Samsung Solve for Tomorrow ile öncelik veriyor. Bu program, genç insanların teknolojiyi yaratıcı bir biçimde kullanarak kendi toplumlarının sorunlarını çözüme kavuşturma konusunda desteklenmesini öngörüyor. Samsung İnovasyon Kampüsü programı kapsamındaysa öğrencilerin gelecekte istihdam edilecekleri işlerde kullanabilecekleri teknik ve bireysel becerileri geliştirme yönünde desteklenmesi öngörülüyor.

Düzenlenen etkinlikte Samsung, ürünlerini herkes için kapsayıcı ve erişilebilir hale getirdiğinin altını çizdi. Samsung tarafından geliştirilen SeeColors uygulaması, renk görme eksikliği yaşayan bireylerin, 2021 model QLED televizyonlarda daha iyi bir izleme deneyimi yaşayabilmeleri için ayarları nasıl değiştirebilecekleri konusunda yönlendirmeler içeriyor. Televizyonlarda yer alan Sign Language Zoom özelliği, engellilik durumu ne olursa olsun herkesin son teknoloji özelliklerden kolaylıkla faydalanabilmesini sağlamak üzere tasarlandı.

Son olarak, dijital ve analog yaşamlarımız arasında denge kurmanın ne denli zorlayıcı olabildiğinin farkındalığıyla, Samsung, insanların dijital ortamda geçirdikleri süreyi denetleyip yönetebilmesini sağlamak amacıyla, teknolojiyi yaşamlarımızı iyileştirmek ve güçlenmek amacıyla kullanmamıza olanak veren Digital Wellbeing özelliğini geliştirdi.