Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile birlikte Cumhuriyetimizin en temel kurumlarından biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100. yılını kutlamanın onurunu, mutluluğunu ve coşkusunu yaşıyoruz.

Sarayın saltanatına son verildiği milletin egemenliğinin temsil edildiği, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı bu tarihi günde bazı noktaların altını çizmek isterim;

Hem dünyanın hem de ülkemizin içinde bulunduğu bu olağandışı süreç bile, millet olarak tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olan bugünü kutlamamıza engel olamayacaktır. Bizler bu büyük coşkuyu ve heyecanı yüreğimizde ve düşüncelerimizde yaşatan ve geleceğe yüzünü dönmüş kadim bir milletiz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde birlik ve dayanışma içinde, Millet-Ordu bütünleşmesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşı, Ülkemizin bağımsızlığı ve özgürlüğü söz konusu olduğunda tüm güçlükleri aşacağını kanıtlayan, sonuçlarıyla tarihin akışını değiştiren kahramanlık destanımızdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması, Ülkemizi ve milletimizi aydınlığa çıkaran süreçteki en önemli kilometre taşıdır. Türkiye Büyük Milet Meclisi, Yüce Önder’in düşüncelerinde olgunlaştırdığı yönetim biçiminin yaşama geçirilmesi amacıyla atılan ileri görüşlü adımlardan biridir. Bu yönüyle 23 Nisan tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunun habercisi olduğu gibi laik, demokratik, çağdaş cumhuriyet rejimini getiren günüde simgelemektedir. Atatürk, egemenliğin kişilere ya da sınıflara değil, millete ilişkin olduğu ilkesini, yeni devletin kuruluş felsefesine yerleştirmiştir. Tek başına bu adım bile, Yüce Önder’in büyüklüğünü anlatmaya yetecek niteliktedir. Lâik ve demokratik rejimimizin temel kurumu Türkiye Büyük Millet Meclisi, açıldığı günden bu yana tarihsel sorumluluk üstlenmiş, varlığı ve en zor zamanlarda aldığı kararlarla umut ve güç kaynağı olmuş, geleceğimizi aydınlatmıştır.

Bugün de, Türkiye Büyük Millet Meclisi, O’nun yüce kişiliğine ve devrimlerine layık olduğunu kanıtlamak zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 100’üncü yıldönümüyle birlikte Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını gururla kutluyoruz. Sevgi dolu yürekleri, önyargısız ve aydınlık bakışlarıyla yaşamımızı zenginleştiren geleceğimizin güvencesi, en değerli varlığımız olan çocuklara ATA’mızın armağanıdır bu bayram. Türkiye Cumhuriyeti, birliği ve bütünlüğünü milletiyle koruyacak, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında çağdaş bir ülke olmanın gereklerini korkusuzca yerine getirecek, Cumhuriyet’e inanan kuşakların ve kurumların çabalarıyla, aydınlık yarınlara ulaşacaktır.

Geleceğin güçlü Türkiye’sinin kurulmasının çocukların elinde olduğuna inanan Önderimiz, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı günü bayram armağan ederek, sizlere sevgisini ve inancını anlatmak istemiştir. Sizler de, yakın gelecekte önemli sorumluluklar üstleneceğinizin bilinciyle hareket ederek, öğrenme ve araştırma isteğinizi yitirmeden, sunulan olanaklardan en iyi biçimde yararlanmalı, sorumluluklarını önemseyen bir anlayışa sahip olmalısınız. Geleceğimiz olan sizleri seviyor ve sizlere güveniyoruz. Milletini ve yurdunu seven, özgüveni yüksek, katılımcı ve kendi kararlarını verebilen, her koşul ve ortamda sorumluluklarını yerine getirmeye hazır kuşaklar olarak, çabalarınızla yarınlarımızın daha aydınlık olacağından kuşku duymuyoruz.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılını yürekten kutluyor, bizlere çağdaş bir devlet bırakan Yüce Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz saygı ve minnet borcuyla anıyor, tüm çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyorum…