CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, yaşanabilecek olası bir deprem öncesi kurumların ve belediyelerin hazır olup olmadığına dair araştırma önergesi verdi. Yılmazkaya, konuya ilişkin: “Türkiye, bir deprem ülkesi olmasına rağmen, depreme karşı hazır mıyız sorusuna cevap verebilecek ne hükümet yetkilisi var nede vatandaş var” diyen Yılmazkaya, “Deprem ve güvenli yapı üretilmesi konusuna, farklı boyutlarıyla geniş bir pencereden bakarak, sorunların kaynağını ve çözüm yollarını ortaya koymak gerek” dedi.
“Büyük doğa olaylarına profesyonelce müdahale eden AFAD’ın yaklaşık 2 bin arama kurtarma ekibi var” diyen Yılmazkaya, öğrencilere, askerlere ve itfaiyecilere de AFAD Uzmanlığı eğitimi verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
İstanbul depremin ardından GSM operatörlerinin çöktüğünü hatırlatan Yılmakaya, konuyla ilgili verdiği önergede şu ayrıntılara yer verdi;
“Ülke tarihimizin en büyük, sonuçları itibariyle en acı depremlerinden biri olan Doğu Marmara Depreminin üzerinden 20 yıl geçti. Ülke olarak bu felaketlerin acısını çok yaşadık. Bu depremde; binlerce insanımız toprak altında kaldı, binlerce insanımız yaralandı. Kentleşme ve imar konularında yapılan “rant odaklı” uygulamalar; doğal ve öngörülebilir olan deprem ve su taşkınlarını afete dönüştürüyor! Can kayıpları olmasa da ciddi ölçüde mal ve ekonomik kayıplar ortaya çıkıyor. Yapılarımızın durumuna baktığımızda doğa olayları karşısında son derece zayıf olduklarını hepimiz görüyoruz. Bugüne kadar yaşadığımız deprem ve diğer doğa olayları “tarihsel sürecin günümüze kadar taşıdığı öngörülebilir” olaylardı! Ne yazık ki yaşadıklarımızın sonuçları da oldukça ağır oluyor!”
AFAD Ekipleri Yeterli Değil
Yılmazkaya, “Bu tip büyük doğa olaylarına profesyonelce müdahale eden AFAD’ın yaklaşık 2 bin arama kurtarma ekibi var. Ama bu sayı yeterli değil. Okullarda öğrencilere gerekli eğitim verilmesi ve müfredata eklenmesi gerek. Türkiye’de 20 bine yakın itfaiyecinin de bu müdahale hazırlığına çok etkin katılması, eğitimlerinin yenilenmesi, güçlendirilmesi, yangın dışında da afet ve diğer krizler için müdahale kabiliyetlerinin arttırılması çalışmalarına hız verilmesi afetlerin öncesinde ve sonrasında yapılacak doğru davranışların deprem kuşağındaki illerden gelen bedelli askerlik yapan kişilere ve hatta bütün askerlere AFAD Uzmanlığı eğitimi verilmesi, muhtemel depremlere gerekli hazırlıkların yapılmasına büyük katkı sağlayacaktır” dedi.
Milli Savunma Bakanlığı Üzerine Düşeni Yapmalı
“Özellikle Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Hatları, İstanbul, Marmara bölgesi ve büyük şehirlerimizde afet öncesi yapılması gereken hazırlıklar, afet sonrası ilk anlar, yangın, tahliye, ilk yardım ve temel bilgiler gibi hayati öneme sahip bu eğitimin askerlere verilmesi noktasında Milli Savunma Bakanlığı tarafından gerekli planlamaların yapılarak hayata geçirilmesi önemlidir.”
Gaziantep Hazır Değil!
“Depremin afete dönüşmesi daha çok insanlar eliyle yaratılmaktadır! Bu nedenle depremlerde ortaya çıkan can ve mal kayıplarını kadere bağlamak doğru değildir! “Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Hattı” olarak bilinen ve zaman zaman ters istikamette yürüyen fay hattı, dünyanın en tehlikeli faylarından biridir. Bu fay hattı yakınında olan Gaziantep İlimizde hala toplanma alanlarına yüksek katlı binalar yapılmakta olup deprem sonrası nerede toplanılacağı halkımız tarafından bilinmemektedir. Şehrin merkezinde sığınacak park ve bahçelerin sayısı yeterli değil. Hâlâ birçok ilimizde deniz kumuyla yapılmış binalar var, kentsel dönüşüm daha hızlı gerçekleşmeli. Deprem master planı ile ilgili yerel yönetimler tarafından somut adımların atılmadığı görülmektedir. Deprem afet konteynerleri var ama kullanmasını bilen az! Depreme karşı daha organize ve planlı hareket edilmeli.”
Depremden Önce Önlem Almak 20 Kat Daha Ucuz
“İstanbul’da yaşanan 5,8’lik depremin ardından GSM operatörlerinin çöktüğü görüldü. 81 kentin yaklaşık 55’inin ciddi deprem tehlikesi altında olduğu Ülkemizin yüzde 96’sı aktif deprem kuşağında yer aldığı gerçeğiyle hareket etmeliyiz. Bu konudaki çalışmaların yetersiz olduğu net bir şekilde görülmektedir. Muhtemel yaşanacak depremde mal ve can kayıplarının önlenmesi için biran önce çalışmaların yapılması gerekmektedir. Yeni yapılacak olan yapıların güvenli bir şekilde üretilmesi ve eski yapıların güçlendirilmesi sorunun temel kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır. Deprem yaşanmadan önce alınacak önlemler ve parasal harcamalar, deprem yaşandıktan sonra yapılacak düzenleme ve parasal kayıplardan 20 kat daha azdır.
İstanbul depremin ardından GSM operatörlerinde sorun olmuş ve vatandaşlar saatlerce telefon aramalarında sorunlar yaşamıştı. Vatandaşların haklı olarak “Depremde bir işe yaramayacaksanız ne zaman yarayacaksınız?” Söylemi çok doğru. İşte bu söylem bütün devlet kuruluşları ve belediyeler için geçerlidir. Bu konuda muhtemel yaşanabilecek bir deprem öncesi kurum ve kuruluşlarımızın hazırlıklı olup olmadığının araştırılarak gerekli önlemlerin biran önce alınması adına Meclis Araştırma Komisyonunun kurulması büyük önem arz etmektedir.”