Tanrıdağı Turancılar Derneği Genel Başkanı Mete Büyükmurat Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın, motorlu taşıt vergisinde yüzde 40 artışa gidileceği yönündeki açıklamalarını değerlendirdi.
Milletin, bu zamların altında ezildiğini ifade eden Mete Büyükmurat, “Yüzde kırk zam, kanunen mümkün değil. Ancak yine Bakan itiraf ediyor ki, torba yasaya bir madde eklemek suretiyle kanun değiştiriliyor. Yani, milletin sırtına daha çok binebilmek için kanun yapılıyor. Dünyanın en pahalı otomobillerine biniyoruz. 10 bin TL olan araba, 70-80 bin TL’ye geliyor. Yakıtı pahalı kullanıyoruz. ÖTV, MTV derken milletin belini büktüler. Dolar, avro patladı patlayacak. Türk parasına faizi pompalayarak dövizi dengede tutmaya çalışıyorlar. Hani her şey yolunda gidiyordu, hani ekonomi tıkırındaydı? Demek ki hepsi koca bir yalanmış. Ekonomisi iyi olan bir memlekette yüzde kırk vergi zam mı olur mu? Kendilerine kışlık, yazlık saray yaptıranlar, gidip ABD’den milyarlarca dolar verip bu milletin paralarıyla sefa sürenler bilsinler ki, millet bu zulme en yakın seçimde cevabını verecektir” dedi.
BUNUN ADI ZULÜM
Yaygın basının, özellikle MTV zammını gündeme taşıdığını, ancak Bakan’ın açıklamaları arasında daha önemli bir bölümün olduğunu dile getiren Mete Büyükmurat, şu ifadelere yer verdi: “Gelir vergisi ve kurumlar vergisinde de ciddi bir artış söz konusu. Bunun üzerinde pek durulmuyor ama bunun kasıtlı olarak yapıldığı belli. Memura, işçiye, emekliye yüzde üç zam; motorlu taşıtlara yüzde kırk zam. Normal zamanlarda böyle bir durum, hükümetleri götürürdü. İnsanların üzerine öyle büyük korku salmışlar ki, vatandaş sus pus. 5 bin TL brüt maaş alan birisi 3. dilime girdiği Eylül ayından itibaren bin 147 TL yerine bin 275 TL gelir vergisi ödeyecek. İşler iyi gitmiyor. Ülke iyi yönetilmiyor. MTV zammına, tekil zam olarak bakmak yanlış. Bu durumda her sektör zam görmüş demektir. Tüm hemşehrilerime sesleniyorum. Bu zamlara sessiz kalma. Sarayda sefa sürenlerin keyfi bozulmasın diye ayağına geçirilmek istenen prangayı savur at. Sen sessiz kaldığın için bunca zulüm. Ama artık ‘yeter’ demenin zamanı geldi ve geçiyor .”